Bizim anlayacağımız şekilde de anlat diyenler için

 Bilimdeki gelişmeler, geçmişte hayal denilen, hatta hayale bile sığdırılamayan işlerin yapılabilir olduğunu gösterdi ve insan hayatını kolaylaştırma yolunda önemli mesafeler kat edilmesini sağladı. Bu süreçte günlük hayatımıza giren ve yokluğu kabul edilemez hale gelen ne kadar çok konu var değil mi? Bir süre sonra hayatımızı kolaylaştıran konular, rutinleşiyor, sıradanlaşıyor ve hayatımızdan bir şekilde çıkabileceği, yokluğu halinde ne yapılacağı bile düşünülmez hale geliyor. Yani bunların kıymetini, değerini bilmez hale geliyoruz.

Hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştıran ve beslenmemizi, yaşamamızı sağlayan, çok uzun bir zaman önce insanlığın hizmetine sunulmuş birçok “makine” türünden otomatik olarak et, süt vb. üretebilen belli başlı modellerine şöyle bir bakalım;

 1-Büyük makinalar; Bu makinalar, insanın tüketmediği ve tüketimi dışındaki bitkileri kullanılarak, programlanmış sistem yazılımları, mekanizmaları ve donanımları vasıtasıyla süt ve kırmızı et üretmektedir. Bunların donanımlarındaki “baş” yapılarına göre kendi içinde küçük ve büyük olarak iki ana gruba ayrılmakta ve çok değişik modelleri bulunmakta olup, yazılımları ve çalışma sistematiği benzerdir.

2-Küçük makinalar; Bu modeller ise hammaddeleri kullanarak otomatik bir sistemde yumurta üretecek yazılım yüklenmiş, özel donanımlı modeller olarak üretilmişlerdir. Bu küçük modeller aynı zamanda büyük modellerden farklı özellikte bir et üretimi de yapabilmekte ve çok farklı yazılım ve donanım özelliğine sahip modelleri bulunmaktadır. Hatta bir kısmı suda yüzebilme özelliğindedir.

3-Otonom uçuşa sahip makinalar; Doğada ham maddeleri kendiliğinden bularak bal üretecek donanım ve yazılıma sahip çok küçük ebatlı ve otonom uçuşa sahip modellerdir.

4-Suda yüzen makinalar; Bu makinalar tatlı suda ve deniz suyunda bulunmakta ve sularda bulunan bir takım hammaddeleri kullanarak bir tür et üretimi yapmaktadırlar. Bunların da hem donanım hem de yazılım bakımında çok sayıda modelleri bulunmaktadır. Bu sınıf makinaların büyük çaplı olanları, daha küçük ölçektekileri de hammadde olarak kullanabilmektedir.

Makinaların Çalışma Mekanizmaları; Makinalar, kabaca şöyle çalışıyor; Bu makinalar insanların planlamasına göre, tamamen insanların kontrolünde tutularak yukarda bahsedilen hammaddeler makinaya verilmekte ve sistem otomatik olarak çalışmaktadır. Ya da doğada mobil olarak kullanılabilmekte ve rastladığı hammaddeleri kendisi otomatik olarak almakta ve işlemeye başlamaktadır. Bu iki sistemin birlikte uygulandığı karma yöntemler de yaygındır. Suda yüzen tip makinalar ise akarsularda, denizlerde serbest ortamda ve otonom olarak kendiliğinden hammaddeleri bulup işlerken, bazı sistemlerde ise, insanların kontrol ettiği çevresel ortamlarda insanlar tarafından hazırlanmış hammaddeler verilmektedir. Otonom uçuşa sahip küçük makinalar, çok güçlü navigasyon, haberleşme yazılımı ve donanımına sahiptirler.

Yeni Makinaları Üretimi Nasıl olmaktadır.

Bu makinaların en takdir edilecek özellikleri, bu ürünleri üretmenin yanı sıra kendi benzeri makinaları da üretebilme ve gerekli programı yükleyebilme yeteneğinde olmalarıdır.

Her makinanın ilk modelleri bulunduğu arazi yapısına, iklim gibi çevresel özelliklere dayanıklı olarak üretilmiştir. İnsanlar tarafından ortamlarının değiştirilmesine bağlı bazı sorunlar olsa da ilave tedbirlerle bu sorunlar giderilebilmektedir. Bu makinalar, başlangıçtaki ilk modelleri ve yazılımları esas alınarak yazılım ve donanım geliştirilmesine de açık olup daha fazla ürün üreten modelleri de geliştirilebilmektedir. Hatta farklı yazılım ve donanımdaki makinaların parçaları çeşitli kombinasyonlarda bir araya getirilerek üretim kapasitesi daha yüksek ve/veya çeşitli üretim kapasitelerine sahip farklı modeller de oluşturulabilmektedir. Başlangıçtaki yazılımlarında modifikasyon yapıldığında bazı özellikleri iyileştirilirken, bazı özellikleri zayıflamakta ya da kaybolabilmektedir. Bu nedenle modifiye makinalardan istenen verimin alınabilmesi için daha fazla bakım ve özen gösterilmesine ve hammadde kalitesinin ve miktarının iyileştirilmesine gerek duyulmaktadır. Hammaddeleri ete dönüştürerek donanımları üzerinde stoklamakta olan bu makinalar, belli sürelerde elde tutulduktan sonra özel yerlerde parçalarına ayrılarak etler alınmaktadır. Yani ürettiği etin alınması işlemi o makinanın sonu olmaktadır. İmal edilen etlerin depolandığı donanım kısımlarının ve iç mekanizmalarının büyük kısmı da insan tüketiminde kullanılabilmektedir.

Büyük tip makinaların genelde yılda bir defa olan yeni makine üretme ve geliştirme sürecini sağlayan versiyonları, bu süreçte süt üretimi de yapmaktadır. Yani süt üretimi, yeni makine üretim sürecinde olabilmektedir. Yeni imal edilen makinalar, belli bir dönemde bu sütün bir kısmını kullanarak çalışmakta bir süre sonra ana makinanın kullandığı hammaddeleri kullanabilir, işleyebilir hale gelmektedir. Bu süreçteki sütün büyük kısmı ise insan tüketiminde kullanılmaktadır. Mevcut makinaların mümkün olduğunca faal halde tutulması, yeni makinaların da bir süre sonra bu sürece dâhil edilmesiyle hem makine sayısı hem de süt ve et üretiminde istikrar ve artış istikrarlı olur. Makinaların, yeni makine üretmesi ve bu dönem oluşan süt üretim süreci iyi yönetilmez ise hem yeni makinaların üretimi hem de süt üretimi ve et üretim süreçleri çöker.

Makinaların Bakımı Nasıl Yapılır; Bu makinaların her modeli üretildikten itibaren sürekli çalışmakta ve üretim yapmaktadır. Bu nedenle açık sistemde tutulanların doğadan, kapalı ve insan kontrollü sistemlerde tutulanların ise insanlar tarafından düzenli ve yeterli hammadde girişi sağlanmalıdır. Makinanın işlediği hammadde miktarı, cinsi ve makinanın büyüklüğüne göre günlük olarak belli miktarlarda temiz su girişi de sağlanmalıdır. Aksi halde bir müddet kendi stoklarından ihtiyacı karşılasa da yetersizliğin devamı ya da hiç ham madde ve su girmemesi durumunda arızalanmakta ve sonuçta geri dönüşümü mümkün olmayacak şekilde çalışması aksamakta, deformasyon ve dağılma süreci sonucu yok olmaktadırlar. Makinaların hammaddeleri işlemeleri sonucunda çıkan atıklar, doğal dengeyi sağlama ve toprak yapısını düzenlemede kullanılmaktadır.

Donanımların fonksiyonlarını yerine getirilebilmesi, dış etkenlerin zararlarından korunması, yazılımlarına “sızma” olmaması için belli dönemlerde ham madde giriş bölümlerinden veya donanımın uygun yerlerinden her makine türü ve modeli için üretilmiş, yazılım sistemleri ile uyumlu özel maddelerin girişi sağlanmalıdır. Son zamanlarda ise yazılımda yapılan modifikasyonlar ile donanımların zararlı dış etkenlere dayanıklılığının arttırılma çalışmalarında başarı sağlanmıştır. Üretilen ürünlerin maliyeti, hammadde maliyetleri ile doğrudan ilişkilidir. Doğadan kendiliğinden hammadde sağlanması imkânının arttığı ya da maliyeti mümkün olduğunca düşük üretilebildiği ölçüde ekonomik üretim olmaktadır. Kontrollü ortamlarda tutularak hammaddelerin sürekli olarak insanlar tarafından sağlandığı uygulamalarda ise maliyet artmakta, karlılık düşmektedir.

Yeterli hammadde sağlanamaması, hammadde maliyetlerinin artması, makinaların çalışmasını ve yeni makine üretmesini riske sokan faktörlerdir. Bu makinalara nezaret eden insanların kar edemez hale gelmeleri nedeniyle makina sayısında azalışla birlikte üretim de azalır ve fiyatlarda aşırı yükselmeler olur. Üretimin sürdürülebilir olması için tüm ülkelerde yapılan planlamalar ile zamanında bakımlarının yapılması, girdi maliyetlerini ve ürünlerin pazar fiyatlarını üretenler ve tüketenler açısında makul düzeyde tutmaya yönelik desteklemeler yapılmakta ve önemli ölçüde bütçeler ayrılmaktadır. Makine sahibi kişilerin oluşturduğu birlikler ve tüzel yapılanmalar, doğru kurgulanması ve çalışması halinde sistemin verimli çalışmasında önemli bir etkiye sahiptir. Bu makinalar henüz yok olmadan gereken yapılmazsa, insanların sağlıklı beslenmesi için geri dönüşü ve telafisi olmayacak riskler, insanlığı bekleyen en önemli tehdittir. Böyle bir yazıyı neden yazdık; Hemen herkesin hayvancılıktan anladığını iddia ettiği ortamda, kimin neyi nasıl ne kadar anladığı ayrı bir tartışma konusudur. Ancak bu yazıda, farklı bir “terminoloji” kullanarak sıkmadan, sadece bilgisayar, sanayi, teknoloji ve inşaat penceresinden dünyaya bakan ve hayvancılıkla ilgili hiç ilgisi/bilgisi olmayan ve bunu açıkça itiraf eden bazı dostlardan gelen “istek üzerine” hayvancılığı bir de böyle espriyle karışık anlatarak; bu kesimin hayvancılık konusuna dikkatlerini çekmeyi umalım.