Geçtiğimiz haftalarda Tarım ve Orman Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı tarafından uzun süredir beklenen çiğ süt fiyatı değerlendirme toplantısı gerçekleştirilmişti. Toplantı, çiğ süt üretiminin fiyatlandırılması ve sektörün geleceği açısından kritik bir önem taşıyordu. Toplantı süt üreticilerinin ve sanayicilerin dikkatle takip etmesi gereken bir dizi düzenlemeyi içermekteydi.

Toplantının en dikkat çekici noktalarından biri, Ulusal Süt Konseyi (USK) tarafından belirlenen 14,65 TL'lik çiğ süt referans fiyatının altına düşülmesi durumunda uygulanacak ağır yaptırımlar olacağı ifade edildi. Bu yaptırımlar, sanayicilerin çiğ sütü referans fiyatının altında almayı denemeleri halinde hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de Ticaret Bakanlığı tarafından uygulanacaktı. Sanayicilere yönelik iş kapatma cezaları gibi sert önlemler, sektördeki denetimlerin güçlendirileceğini ve üreticilerin korunacağı yönündeydi.

Toplantıda alınan kararlar, sektördeki birçok sorunu çözmeye yönelik kapsamlı bir yaklaşım ile sergilendi. Ağustos sonuna kadar geçerli olan süt tozu regülasyonunun yılsonuna kadar uzatılması ve günlük yaklaşık 900 ton süt tozu regülasyonuna gönderilmesi, süt piyasasında istikrar sağlama amacını taşıyordu. Ayrıca, tereyağı ithalatının durdurulması ve ihracatına başlanması, yerli üreticileri destekleme ve dışa bağımlılığı azaltma hedefini de güdüyordu.

Ancak, alınan bu önemli kararlar sadece kararlarda kaldı. 

Sonuç olarak, Süt sektöründe adil bir piyasa düzeninin sağlanması, hem üreticiler hem de tüketiciler için hayati önem taşıyor ve bu süreçte tüm paydaşların üzerine düşeni yapması gerekiyor.

Çiğ süt sorununu rafa kaldırabilmek için önemli ve etkili adımların atılması gerekiyor. Bunlardan ilki ve en önemlisi Tarım ve Orman Bakanlığının ve Milli Savunma Bakanlığının ortak bir protokol ile asker sütünün hayata geçirmesidir. Asker sütü hayata geçiril ise süt tüketimi artar üreticinin çiğ süt fiyatları değerinden alınır. Sanayici açısından ise dolan depolar satılmayan ya da satılamayan süt ve süt ürünlerine rağbet artmış olacaktır. En önemlisi ise süt tozu regülasyonuna gerek olmayacaktır. Bir diğer konu ise sütü sevdirmek adına okul sütü konusudur. Okul sütü projesi tekrardan hayata geçirilir ise hem sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi hem de sütü sevme sevdirme alışkanlıklarının kazandırılması kampanyası çerçevesinde gelecek nesiller gazlı içecekler yerine süt ve süt içme kültürü oluşacağından süt konusu başta ülkemiz menfaatleri ve üretici menfaatleri doğrultusunda çözülmüş olacaktır.