‘Tarımı konuşuyoruz, icraata dökemiyoruz’

Türkiye’nin her döneminde gelen hükümetlerin tarımla ilgili eylem ve söylemlerde bulunduğunu belirten Muhammet Oluklu, konuşmasında şunları kaydetti: ‘Mustafa Kemal Atatürk Döneminde Ziraat şurası yapılmış, o dönemden bugüne maddeler ve sorunlar hep aynı. Bir kısmı yapılmış bir kısmı yapılamamış. Burada şunu anlatmak istiyorum, aslında tarımı çok güzel konuşuyoruz ama tarımı icraata dökemiyoruz. Tarımla ilgili herkesin bir fikri vardır ama önemli olan kendi kültürümüzü ve Anadolu yapımızı unutmamamız gerekir. El birliği ile yani gerek politika gerek siyaset gerek biz tarım gazetecileri hatta tarımla ilgisi olmayan medya kuruluşlarımızın bile elini taşın altına koyması gerekiyor.

‘Çiftçi ne ektiğini biliyor ama ne alacağını bilmiyor’

Fişenk’in, Devletin tarım üzerinde politikalarını yeterli buluyor musunuz sorusunu yanıtlayan Oluklu, ‘Aslına bakarsanız devlet 136 çeşit tarımsal ürüne destek veriyor. Destek var ama desteğin gücünü ölçmek gerekiyor. Çiftçi ne ektiğini biliyor ama ne alacağını bilmiyor. Örneğin Ankara Nallıhan’da hayvancılık yapıyorsunuz, buzağı desteği alıyorsunuz, buzağı desteği yatıyor ve desteği almak için işinizi gücünüzü bırakıp geliyorsunuz, yolda yemek yerim diye de düşünüyorsanız, cebinizde hiç para kalmıyor.  Destek tamam ama bu çeşitliliği azaltmak gerekiyor, 136 çeşit destek olmaz.

 ‘Bizde de üretim var ama verimlilik yok’

Anadolu coğrafyası bir tarım coğrafyasının olduğunun altını çizen Muhammet Oluklu, iklimsel değişiklik ve kuraklık krizinin gün geçtikçe arttığını belirtti. Oluklu, ‘ Türkiye kuraklık tehdidi altında. Bunun önlemini bugünden almamız gerekiyor. Tarlaya ekim yapabilmeniz için suya, yağmura ihtiyacımız var.  Bizde de üretim var ama verimlilik yok. Biz verimliliği kaybediyoruz. Türkiye artık dünya ile entegre. Türkiye artık dünyanın neye ihtiyacı var onu dikkate almalı. Türkiye bunun neresinde asıl önemli soru bu. Türkiye’nin birçok ilinde soğan üretimi yapılıyor fakat soğanın bugün geldiği fiyat 40 TL ‘ dedi.

Oluklu, konuşmasının devamında seyircilerden gelen soruları yanıtladı. Tarım alanında ithalat-ihracat meselesinin seçim sonrası nasıl şekilleneceğini soran seyircinin sorusunu şöyle cevapladı: ‘ Dünyada her ülke ithalatçı ve ihracatçıdır. Dünyanın en büyük ithalatçı ülkesi Amerika’dır. Her ülke her şeyi üretemez.  Önce ekilecek, biçilecek sonra ne kadar ürün ve verim aldığımıza bakacağız. Dolayısıyla bu konuyu eylül  ayından sonra konuşmamız gerekiyor. ’dedi.

‘Üretici bıçak sırtı kazanıyor’

Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Eylül’de Yükseldi: İşte En Fazla Artan Kalemler! Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Eylül’de Yükseldi: İşte En Fazla Artan Kalemler!

Söyleşide Hayvancılık ile ilgili görüşlerini de ifade eden Oluklu, ’Tarımın olmazsa olmazı hayvancılık ve hayvansal gıdadır. Bir hayvandan et, süt, tereyağı,gibi bir sürü gıda alıyoruz. Kısacası protein alıyoruz. Proteinsiz bir beyin çalışmaz. Biliyorsunuz Sütle ilgili önemli bir kriz var. Damızlık hayvanlar, kesime gitti. Onlar kesilince ülkede süt verimi düştü. Üreticiden süt alan firmalar süt fiyatını aşağı çekmeye çalışıyor. Tüm maliyetleri düşünürsek, üretici şu anda çok bıçak sırtı kazanıyor. Maalesef çok damızlık hayvan kesildi, böyle giderse kesilmeye devam edecek. Bizim üretenin sesine kulak vermemiz gerekiyor ’diye konuştu.

'Biz Osmanlı ile övünüyoruz, peki bizden sonra ki nesil kiminle övünecek?'

Programın sonunda, üretimin önemine dikkat çeken Oluklu, ‘Bizler Osmanlı Devleti’nin yaptığı her alandaki icraatlarla övünüyoruz fakat bizden sonra gelenler bizim hakkımızda ne diyecekler. Ne yapmışlar? Hangi işi başarmışlar? Diyecekler. O yüzden bizim her konuda bugünden önlem almamız gerekiyor. Kuraklığı, suyu, ekimi, verimliliği, enerjiyi bugünden konuşmamız ve halletmemiz gerekiyor. Geleceğe güvenle bakabilmek için yatırımlarımızı bu günden yapmamız gerekiyor. İşte o zaman bizden 50 sene sonra gelecek nesil güvende olabilir' dedi.

Editör: Haber Merkezi