Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda yaşlanan nüfusun sektöre etkilerini değerlendirdiği görüntülü basın açıklamasında çarpıcı uyarılarda bulundu. Bayraktar, üretici yaş ortalamasının 59’a yükseldiğini vurgulayarak, “Toprağımızı gençler sürmüyorsa, geleceğimiz risk altındadır” dedi.

Çiftçinin yaşı ilerliyor, gençler üretimden uzaklaşıyor

Bayraktar, üretici profilinin giderek yaşlandığına dikkat çekerek, “2024 yılı itibarıyla çiftçilerimizin yaş ortalaması 59’a çıktı. Erkek çiftçilerimizin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerimizin ise 61. Üreticilerimizin yüzde 35’i 65 yaşın üstünde, yüzde 35’i de 50-64 yaş aralığında. Genç çiftçilerimiz ise yüzde 5 gibi oldukça düşük bir oranda. Bu tablo, genç nüfusun tarımdan ve kırsal yaşamdan hızla uzaklaştığını açıkça ortaya koyuyor” dedi.

Kadın çiftçiler tarımın geleceğinde kritik rol oynayabilir

Büyük Denetim: 126 Bin Kontrol, 220 Milyon TL Ceza! Büyük Denetim: 126 Bin Kontrol, 220 Milyon TL Ceza!

Kadın çiftçilerin sektördeki önemine değinen Bayraktar, “Kadın çiftçilerimizin yaş ortalaması 61 ile oldukça yüksek. Kadınlarımızın tarımda daha aktif olabilmesi için desteklerin artırılması gerekiyor. Kadın çiftçilerimiz, tarımın sürdürülebilirliği ve geleceği adına büyük bir potansiyel taşıyor” ifadelerini kullandı.

“Doğumun olmadığı köylerimiz var”

Kırsaldaki dramatik nüfus gerilemesine dikkat çeken Bayraktar, “Yaklaşık 30 yıldır çocuk doğmayan, kış aylarında tamamen boşalan ve yalnızca bekçiler tarafından korunan köylerimiz var. 2024 yılında 18-24 yaş arası çiftçi sayısı yüzde 6, 33-49 yaş arası çiftçi sayısı ise yüzde 4 oranında azaldı. Gençlerimiz, kentlerde asgari ücretle çalışmayı köylerinde çiftçilik yapmaya tercih eder hale geldi” dedi.

“Gençlerin tarıma yönelmesi için acilen adım atılmalı”

Tarımın geleceği için genç nüfusun yeniden üretime kazandırılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu önerilerde bulundu:

“Gençlerin tarımsal arazi edinmesi kolaylaştırılmalı, düşük faizli krediler ve hibe destekleri artırılmalıdır. Tarımsal girişimcilik için özel fonlar oluşturulmalı; kırsal bölgelerde altyapı, eğitim, sağlık ve sosyal imkânlar iyileştirilmelidir. Tarım kooperatifleri güçlendirilerek gençlerin bu yapılara aktif katılımı sağlanmalı, tarım liseleri ve üniversitelerde teknolojiyle entegre yeni programlar geliştirilmelidir. Gençlere modern tarım teknikleri ve girişimcilik eğitimleri verilmeli, tarımın ülkemiz için taşıdığı kritik öneme dair toplumsal bir farkındalık oluşturulmalıdır.”

“Gıda arz güvenliğimiz tehdit altında”

Gençlerin üretime yönlendirilmediği takdirde gıda arz güvenliğinde ciddi sorunlar yaşanabileceğine dikkat çeken Bayraktar, “Eğer gençleri tarıma kazandıramazsak, çiftçilik mesleğinin saygınlığını geri kazandıramazsak, gelecekte soframıza koyacak gıdayı bulmakta zorlanacağız” uyarısında bulundu.

“Tarım, geleceğimizin teminatıdır”

Bayraktar açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Tarım, sadece bir üretim alanı değil, aynı zamanda ülkemizin gıda güvenliğinin ve ekonomik bağımsızlığının teminatıdır. Gençlerimizi tarıma kazandırmak, hem sektörümüzün hem de ülkemizin geleceği açısından kritik önem taşıyor. Devlet, özel sektör ve tüm paydaşlar el ele verirse, tarımın

umut dolu yarınlarını birlikte inşa edebiliriz. Gençleri bu topraklara bağlayamazsak, yarınlarımızı besleyecek ne ekmeğimiz ne de umudumuz kalır.”