Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, 2024 yılı için Ege Bölgesi’nden 1,2 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmak için yoğun bir pazarlama takvimi oluşturduklarını dile getirdi.

Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörünün Türkiye genelinde 10 yıl önce 6,7 milyar dolar ihracat rakamına sahipken 2023 yılında ihracatını yaklaşık 2 kat artırarak 12,4 milyar dolar seviyesine ulaştığı bilgisini veren Öztürk, “10 senede 2 kat artış, bu süre zarfında yaşanan siyasi ve ekonomik koşullar göz önüne alındığında sektörümüzün başarısının ciddi göstergesi niteliğindedir. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimiz ise 10 sene içerisinde ihracatını 360 milyon dolardan 1 milyar 68 milyon dolara çıkararak 3 kat artışa imza attı. EİB çatısı altındaki 12 ihracatçı birliği arasında ihracat sıralamasında bundan 10 sene önce 8. Sırada iken, günümüzde 5. Sıraya yükselmiş durumdayız” diye konuştu.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyelerinin 2023 yılında 157 ülkeye ihracat yaptığını dillendiren EHBYİB Başkanı Muhammet Öztürk, Cezayir’in 102,3 milyon dolarlık ihracatla zirvede yer aldığını aktardı. Öztürk, “Cezayir’i 77,8 milyon dolar ile Rusya, 74,5 milyon dolar ile Libya, 69 milyon dolar ile İran ve 62 milyon dolar ile Cibuti izledi. Türkiye geneli ise hububat bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatında ilk 5 ülke ise Irak, ABD, İran, Suriye ve İtalya oldu. Türkiye genelinde ihracat yaptığımız ülke sayısı 219’a ulaştı” diye özetledi.

Hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün 2023 yılında ihracatını artırmak için yürüttüğü projeler hakkında da bilgi veren Başkan Öztürk, 2024 yılında da Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) olarak pazarlama faaliyetlerinin hız kesmeden süreceğini ifade etti.

Türkiye’nin gıda konusunda üzerine düşeni çok güzel yerine getirdiğinin altını çizen Tezcan, “Türk insanı da bu konuda gerçekten dünyanın istemiş olduğu ürünleri üretme konusunda reçete bazında başarıyı elde ediyor. Bunun için de siyasilerimizin de bizi temsil eden o ekibin de dünya pazarlarında olabilmemiz için ikili anlaşmalarda o ülkelerin sofralarında o ürünleri verebilmemiz için çok önem arz ediyor. Biz Ukrayna'ya bağlı değiliz.

Dolayısıyla bizim için Ukrayna olursa tabii daha rekabetimiz artarak daha pazarlık gücümüz artarak devam edebilir. Ama biz dünyanın birçok ülkesinden buğday alıp un ihraç edebilecek potansiyele sahibiz. Bunun için de her türlü üretim bilgisine de sahibiz. Üretilebilme bilgisinin de sahibiz. Sözleşmeli tarımda Türkiye'de yeni bir model.

Zamlar Durmuyor: Yumurta, Tavuk Fiyatını Geçti! Zamlar Durmuyor: Yumurta, Tavuk Fiyatını Geçti!

Türkiye'de bu konuda ciddi bir yol yürüyeceğimizin öngörüsünü görebiliyoruz. Bu nedenle gerektiğinde yani önümüzdeki bu tarım reformları yapılır ise teknoloji tarımla buluşabilirse biz belki burada çok daha anlamlı işler yapmaya devam edeceğiz. Bu sene gerçekten makarnalık buğday ihracatında dünyadan da çok büyük övgüler aldık. Buğdayın ne kadar kıymetli olduğunu onlar tarafından da beğeni karşılandığını gördük. Türk çiftçisinin de neler yaptığını bir kez de onlar da dünyaya tanıtmış oldular. Biz kendimize yeten ve kendimize daha farklı noktalara gelebileceğimizi bildiğimiz gibi dünya pazarından da en uygun şarkılarla, en kaliteli ürünler alıp dünya sofralarında buluşturmak konusunda herhangi bir endişemiz yok” diyerek sözlerini noktaladı.