Tarım ve Orman Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi tarafından, Agrigenomik Merkezi - Hayvan ve Bitki Genomik Araştırmaları İnovasyon Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi. Merkezin gıda güvenliği alanında önemli çalışmalar gerçekleştireceğinin altını çizen Bakan Pakdemirli, hayvan ve bitki ıslahı çalışmaları ile tarımsal üretimin geliştirilmesine de katkı sunulacağını ifade etti. Önümüzdeki yıllarda dünya nüfusunun artmasıyla gıdaya erişimin güçleşebileceğini belirten Bakan Pakdemirli, “Gelecekte ise bizi bekleyen nüfus artışı, üretim kaynaklarının azalması ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı, gıda güvenliğimizi garanti altına almak istiyorsak, bilgiye, Ar-Ge ve yeni teknolojilere daha çok ihtiyacımız olacak.” dedi.

Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı ivmeyle, daha da ileriye götürdüklerini hatırlatan Bakan Pakdemirli, 48 araştırma enstitüsü, 200 bin dekar arazi, 300 laboratuvar ve 2 binden fazlası akademik seviyede olmak üzere toplam 7 bin personel ile ihtiyaç duyulan her alanda çalışma yaptıklarını vurguladı.

Açılışı gerçekleştirilen merkezin gıda güvenliği alanında önemli çalışmalara imza atacağını kaydeden Bakan Pakdemirli, 6 laboratuvarı olan merkezin üretimde verimliliği ve kaliteyi sağlayacak alt yapıya sahip olduğunu söyledi. Bakan Pakdemirli şöyle konuştu.

“Merkezimizdeki çalışma konuları içerisinde yer alan ve bizim de Bakanlık olarak üzerinde özellikle durduğumuz hayvan ve bitki yetiştiriciliğinde ıslah çalışmaları, tarımsal üretimin gelişmesi için büyük önem taşıyor. Son 19 yılda bitki ve hayvan ıslahı üzerine yaptığımız çalışmalar sayesinde hem bitkisel üretim hem de hayvancılıkta önemli verim artışları yaşandı. Bu teknolojilerin, çiftçiler ve diğer faydalanıcıların ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olması da teknoloji ve üretimi doğrudan buluşturması açısından kıymetli.”

Ar-Ge teknolojileri sayesinde tohum verimliğinde önemli bir aşama kaydettiklerini ifade eden Bakan Pakdemirli, geleceğin gıdasını garanti altına almak için çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Bakan Pakdemirli şunları dile getirdi:

“Son 19 yılda; buğday verimi yüzde 41, şekerpancarı verimi yüzde 54, ayçiçeği verimi yüzde 84, mısır verimi yüzde 124 arttı. 10 dönüm tarlası olan bir buğday üreticisinin tarlası şimdi 14 dönüme, şekerpancarı üreticisin 15 dönüme, ayçiçeği üreticisinin 18 dönüme, mısır üreticisinin 24 dönüme denk gelmektedir. Bunu da ilave bir tarla almadan, cebinden para harcamadan yaptı. Hayvancılıkta da benzer tabloları görüyoruz. Son 19 yılda sığırda ortalama et verimi yüzde 60 artışla 296 kg’ye, süt verimi yüzde 85 artışla 3.158 litreye yükseldi. Artık yetiştiricimiz, 4 hayvandan 7 hayvana denk süt, 2 sığırdan 3 sığıra denk et alabiliyor. Geliştirdiğimiz teknolojilerle bir hayvandan daha fazla verim alıyor, hem üreticiye hem üretime katkı sağlıyoruz.”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bakanlık bünyesinde biyojeknoloji alanında toplam 27 laboratuvarımız bulunduğunu anımsatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Laboratuvarlarımızda yapılan çalışmalar neticesinde bitki ıslah sürecimiz

3’te 1 veya 4’te 1 oranında azalmıştır. Bu demek oluyor ki; değişen iklim koşullarına karşı kuraklığa toleranslı bitki geliştirmek için bitki ıslah çalışmalarını daha kısa zamanda yapıyoruz. Böylece; yeni bitki çeşitlerini daha kısa zamanda üreticimizin istifadesine sunuyoruz. Ankara Üniversitesi ile Akademik ve Ar-Ge İnovasyon alanında iş birliği protokolü ile de bu alanda çalışmalarımızı güçlendireceğimize inanıyorum. Aynı zamanda genetik alanında verilecek eğitimler ile fikre özel projeler geliştirilerek; daha verimli, düşük maliyetli ve sürdürülebilir üretim odaklı bir süreç izlenmiş olacak. Bu Merkez ile gıda, tarım, hayvancılık, orman ve su alanlarında sınırlarımızı aşabileceğimizi, dolayısıyla yapılacak çalışmaların geleceğimiz ve kaynaklarımız için ne denli önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum.”​