Atatürk Üniversitesi, Araştırma Hastanesi içerisinde yer alan ve önceki dönemlerde yapılan muayene ve ameliyatlarda kullanılan ürünlerin sergilendiği Hastane Müzesi, binlerce canlı türünün bulunduğu Biyoçeşitlilik Müzesi ile Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde bulunan Buz Müzesine bir yenisini daha ekledi.
Ziraat Fakültesi Dekanlık binası karşısında yer alan Tarım Makineleri ve Teknolojileri Bölümü binasında açılışı yapılan törene; Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, rektör yardımcıları, genel sekreter, dekanlar ile akademik ve idari personel katıldı.
“Tarihi mirası korumanın getirdiği sorumlulukla hareket ediyoruz”
Programın açılışında bir konuşma gerçekleştiren Prof. Dr. Çomaklı, müzeleriyle anılan bir üniversite olmaktan mutluluk duyduklarını ifade ederek, Atatürk Üniversitesinin geçmişinden aldığı güç sayesinde geleceğe emin şekilde bakabildiğini söyledi. Tarihi mirası korumanın getirdiği sorumlulukla bu ve benzeri adımları attıklarını dile getiren Rektör Çomaklı, “Müzede teşhir edilen malzemeler ile tarımda nereden nereye gelindiğinin görülmesi açısından bu müzenin önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Vatandaşlarımız ve özellikle gençlerimiz, gelip burayı görmek suretiyle tarımda ülkemizin nereden nereye geldiğini görebilirler.
Bizler belki yaş itibariyle bunları gördük, hayatımızda kullandık ama bugün yeni nesil bunları bilmiyor. Örneğin sofraya ekmek olarak gelen buğdayın ne kadar zor bir süreçten geçtiğini çocuklarımızın anlaması açısından bu müzenin gelinip gezilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yiyecek-içecek olarak kullandığımız birçok ürünün üretim safhası çok güzel bir şekilde burada toparlandı. Müzemizin kentimizin turizmine de hizmet edeceğine inanıyorum” dedi.
“Ziyaretçilerimiz, geçmişte yapılan tarım hakkında fikir sahibi olacak”
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Çalmaşur ise böylesine önemli bir kültürel değerin üniversiteye kazandırılmasında emeği geçen Rektör Çomaklı’ya teşekkür ederek, “Gençlerimiz, buralarda sergilenecek ürünlerle geçmiş nesillerde yapılmış tarım hakkında fikir sahibi olacak. Burada gördüğünüz her alet 40 yıl önce, 50 yıl önce, 100 yıl önce kullanılıyordu. İnsanlar bu aletlerle tarlalarını ekip biçiyordu. Toplumlar o kadar hızlı bir şekilde değişiyor ki, bu değişime karşı koymak imkânsız hale geliyor. İşte bu müze bizi biz yapan, nereden nereye ulaştığımızı gösteren, kültürel birikimimizin muhafaza edilerek koruma altına alındığı ve gelecek nesillere de tarihi bir bilinç oluşturacak bir yatırımdır. Bu müzede sergilenecek eserlerimiz, bölgemize ve ülkemize örnek teşkil edecek. Bu düşüncelerle müzemizin yapımından açılışına kadar bizlerden desteğini hiç eksik etmeyen Rektörümüz Prof. Dr. Ömer Çomaklı ile tüm katılımcılara bir kez daha teşekkür ediyor, müzemizin Erzurum’a hayırlı olmasını diliyorum” dedi.