Üretilen meyve fidanı çeşitleri neden sertifikalandırılamıyor? Bu konu ile ilgili Fidan Üreticileri Alt Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hurşit Nallı Anadolu İzlenimleri ’ne değerlendirmelerde bulundu. Başkan Nallı: Çeşit koruma sistemi 5042 sayılı Kanun kapsamında olması gerekirken, çeşit kayıt yönetmeliğindeki “ıslahçıdan alınması gereken yetki belgesi” şartı nedeniyle, Ülkemizde koruma altında olmayan ve olamayacak olan yabancı çeşitlere dolaylı koruma sağlanmakta, fidancılık ile meyvecilik sektörünün talep ettiği yabancı çeşitlerin Ülkemizde kayıt altına alınması mümkün olamamaktadır. Bu çeşitlerin büyük bir kısmı Ülkemizde koruma altına alınma şartlarını sağlamayan çeşitler olduğundan, 23 çeşidin ıslahçısı, çeşidin yetki belgesini vermeyerek, yurtdışında ıslahçının royalty bedeli aldığı fidan üreticilerinden Ülkemiz fidan ihtiyacının karşılanmasını istemekte; yani fidanda dışa bağımlı olmaya yönlendirmektedir.” Dedi.
Fidan Üreticileri Alt Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hurşit Nallı tescil sorununu ve çözüm yolunu şöyle değerlendirdi.
Sayın Nallı Çeşit tescil sorunu nedir?
“ 5553 sayılı c, Ülkemizde kayıtlı çeşitlerin fidan üretimi, sertifikasyonu ve pazarlamasına izin verilmekte, çeşitlerin kayıt altına alınması için ise Bitki Çeşitlerinin Kayıt Altına Alınması Yönetmeliği gereği, çeşidin ıslahçısından yetki belgesi alınması zorunludur. Diğer taraftan, sadece ıslahçı hakkı kapsamında Ülkemizde koruma altında olan çeşitlerle ilgili olarak 5042 sayılı Kanun hükümleri uygulanmakta; bir çeşidin korunabilmesi için ise Ülkemizde 1 yıl, diğer ülkelerde ise 6 yıldan daha uzun süredir ticarete sunulmamış olması, yani yeni çeşit olması şartı aranmaktadır. İncir, nar, fındık ve antepfıstığı dışındaki tüm türlerde yabancı ıslahçıların çeşitleri yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda fidanı ve meyvesi talep görmektedir. Çeşit koruma sistemi 5042 sayılı Kanun kapsamında olması gerekirken, çeşit kayıt yönetmeliğindeki “ıslahçıdan alınması gereken yetki belgesi” şartı nedeniyle, Ülkemizde koruma altında olmayan ve olamayacak olan yabancı çeşitlere dolaylı koruma sağlanmakta, yani fidancılık ile meyvecilik sektörünün talep ettiği yabancı çeşitlerin Ülkemizde kayıt altına alınması mümkün olamamaktadır. Bu çeşitlerin büyük bir kısmı Ülkemizde koruma altına alınma şartlarını sağlamayan çeşitler olduğundan, 23 çeşidin ıslahçısı, çeşidin yetki belgesini vermeyerek, yurtdışında ıslahçının royalty bedeli aldığı fidan üreticilerinden Ülkemiz fidan ihtiyacının karşılanmasını istemekte; yani fidanda dışa bağımlı olmaya yönlendirmektedir. Ayrıca bazı yabancı ıslahçılar Ülkemizde koruma altındaki çeşitlerde dahi, kayıt dışı satıştan dolayı çeşidin etkin korunamayacağı gerekçesiyle, çeşidinin Ülkemizde tescil edilmesini de istememektedir. Çeşit tescil yönetmeliği hükümlerinden dolayı; Ülkemizde ve yurtdışında talep gören pek çok çeşit tescil edilememekte ve sonucunda fidanda ismine doğrulukta sorun yaşanmaktadır. Meyvecilikte geçmişten itibaren yaşanan çeşit tescil sorunu nedeniyle, Bakanlıkça tescil sorununun çözümü ve fidanda ismine doğruluğu sağlamak amacıyla, 1990, 1993 ve 2011 yıllarında Bakan Oluru ile pek çok çeşit tescil edilerek fidan üretimine sunulmuştur.
Çeşitleri tescil edememenin zararları nelerdir?
“Üretilen fidan ve materyallerde ismine doğruluk sağlanamamakta, hem Bakanlık hem fidan üreticisi risk almaktadır. Üretilen fidan ve materyalin sertifika ve etiketindeki isim, gerçek çeşitten farklı olmaktadır.
İhracatta fatura ve sertifika belgelerinde uyumsuzluk yaşanmaktadır.
Fidan üreticileri, bahçe tesis eden üreticilerle hukuki sorun yaşamaktadır.
Kayıt altına alınamayan çeşitlerde sertifikasyon sistemi kurulamadığından, sertifikalı fidanı üretilememektedir.
Damızlık tesis edilememektedir.
Meyve bahçesi tesisinde ithal fidan kullanılmaktadır.
Çeşit tescil sorunu çözümü için neler yapılmalıdır?
1. Bitki Çeşitlerinin Kayıt Altına Alınması Yönetmeliği Madde 4(1)(aa) Serbest Çeşit: Ülkemizde koruma altında olmayan veya koruma başvurusu yapılmamış ve 6 yıldan 25 daha öncesine ait ticarete sunulduğu belgelendirilen çeşitler veya UPOV '' da 10 yıl ve öncesinde tescil edildiği belirtilen çeşitler" şeklinde değiştirilmeli; Madde 30(3)’te “Sadece serbest çeşit olmayan çeşitlerin tescil başvurusunda ıslahçıdan alınan yetki belgesi istenir, serbest çeşitlerde yetki belgesi gerekli değildir.” şeklinde değişiklik yapılmalıdır.
2. Bitki Çeşitlerinin Kayıt Altına Alınması Yönetmeliği Madde 5(5)’te “tohumluk üretici kuruluşlar ve 5553 sayılı Kanun’daki AltBirlikler tescil başvurusunda bulunabilirler” şeklinde değişiklik yapılarak FÜAB da tescil başvurusu yapabilmelidir.
3. Yerli çeşit ıslahı çalışmaları arttırılmalıdır.