Haber/Feyzanur KAYA
Salebin temel malzemesi, özellikle Anadolu’nun yüksek kesimlerinde yetişen yabani orkide kökleridir. Bu kökler kurutulup öğütülerek toz haline getirilir ve sütle pişirilerek salep hazırlanır. Osmanlı saray mutfağında da sıkça tüketilen salep, zamanla halk arasında da yaygınlaşmış ve geleneksel Türk mutfağının ikonik içeceklerinden biri olmuştur.
Türk kültüründe salep, sadece bir içecek değil, aynı zamanda bir keyif unsurudur. Özellikle kış gecelerinde tarçınla süslenmiş bir fincan salep, dost sohbetlerinin vazgeçilmez eşlikçisidir. Sokak satıcılarının köşe başlarında dumanı tüten tezgâhlarında da salep, soğuğa karşı sıcacık bir durak olur.
Sağlık açısından da oldukça faydalı olan salep, içeriğindeki doğal nişasta sayesinde sindirimi kolaylaştırır ve mideyi rahatlatır. Ayrıca boğazı yumuşatarak soğuk algınlığına iyi geldiği de bilinir. Enerji verici özellikleriyle kışın vücut direncini artıran salep, hem lezzeti hem de şifa kaynağı olmasıyla öne çıkar.
Bugün de geleneksel lezzetini koruyarak hem evlerde hem de kafelerde sıklıkla tüketilen salep, Türk mutfağının köklü mirasının yaşayan bir örneğidir. Bir fincan sıcak salep, yalnızca içimizi ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda tarihin ve kültürün sıcaklığını da hissettirir.
