Haber: Ömer Faruk 

Binaul Efal, Osmanlı medreselerinde yüzyıllar boyunca okutulmuş ve günümüzde de Arapça eğitiminde kullanılan Arapça gramerinin kelime yapısıyla ilgili temel bilgileri öğretmek amacıyla hazırlanmış, daha çok Binâ diye tanınan anonim bir eserdir. 

Sessiz Düşman Mavi Dil Hastalığına Dikkat! Sessiz Düşman Mavi Dil Hastalığına Dikkat!

Osmanlı medreselerinde, Arapça eğitiminde, Binâ' dersinde başarılı olanlar bir üst aşamaya geçirilirdi. Ancak o üst aşamada hata yapan öğrenciler geri çevrilip yeniden 'Binâ' okumaya mecbur edilirmiş.

Hep aynı şeyleri tekrarlayan, yeterince çalışmadığı için ilerleyemeyen ve yerinde sayan medrese öğrencilerinin velileri de “BENİM OĞLUM BİNA OKUR DÖNER DÖNER BİR DAHA OKUR” diye hayıflanırmış.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında, göreve geldiği günden bu yana sektör paydaşlarının da katılımıyla yoğun çalışmalar sonucunda hazırlandığı ifade edilen, 2024-2028 yıllarında uygulanacak 10 maddelik Hayvancılık Yol Haritası"nı açıkladı.

Açıklanan yol haritasında yer alan hususları madde madde özetlemeye çalıştık.

1-Hayvansal Üretimin Planlanması

Suyu merkeze alan ve doğal kaynakların korunduğu bir sistemle üretimi planlıyoruz. Bunu da hayvansal üretimin en temel girdisi kaliteli kaba yem üretim kapasitesini, mera varlığımızı ve yapılarını, pazarlama imkanlarını dikkate alarak gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, sözleşmeli üretim modelini de yaygınlaştırıyoruz." diye konuştu.

2-Kaydı yapılan her kuzu ve oğlak için de destek verileceğini,

3-Desteklemelerde bu sınırlandırmaları kaldırıp, üreten herkese, ürettiği kadar destek verileceğini,

4-Aile işletmelerine tüm hayvancılık desteklemelerinde ilk defa ilave destek verileceğini,

5-Genç ve kadın üreticilere yüzde 70 ilave destek verileceğini,

6-Suni tohumlama, yerli sperma, soy kütüğü, ari işletme gibi verimliliği artırıcı destekleri çoğaltacaklarını,

7-Hastalıklardan ari işletme sayısının artırılacağını,

8-Buzağı kayıplarını azaltmak için, ilk etapta 200 bin gebe sığırı aşılanacağını,

9-Veteriner Yol Kontrol ve Denetim İstasyonları açacaklarını,

10-Anaç hayvan sayısının artırılması amacıyla dişi buzağılara ilave destek verileceğini,

11-TİGEM Damızlık Merkezleri olacağını,

12-Et Süt Kurumunun da desteğiyle sayıları artacak damızlıklar aile işletmelerine uygun maliyetle dağıtılacağını ifade etmiştir.

Son on yıl içerisinde tarım bakanları tarafından yapılan açıklamalar yüzeysel de olsa incelendiğinde, tam olarak “BENİM OĞLUM BİNA OKUR DÖNER DÖNER BİR DAHA OKUR” deyiminin bu durum için uygun olduğu iddiaları gündem oldu.

Açıklamanın en dikkat çekici yönü ise işletmelere ESK tarafından uygun maliyetle damızlık hayvan satışı yapılacağı ifadesidir. TİGEM ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden sonra uygun maliyetle (!) damızlık hayvan satış ve dağıtım furyasına ESK’nın dahil edildiği görülüyor. Bu durum, genç çiftçi projeleri ve deprem bölgesinde uygun fiyatlarla yapıldığı iddia edilen damızlık dağıtımlarını akla getiriyor.

Bir başka ilginç husus da desteklemelerde, ne vereyim abime modelinden, ne vereyim ablama modeline geçildiğinin açıklanması olmuştur. Hiçbir hukuki dayanak olmaksızın, kadın üreticilere ilave destek verilmesi fikri tamamen algıya yönelik olup, üretime hiçbir katkı sağlamayacağı gibi uygulamaya konulduğu takdirde sosyal sorunlara yol açacağı iddia ediliyor.

Bu yol haritasında, üretim maliyetlerini azaltan, mevcut damızlık hayvanları üretimde kalmasını sağlayan, damızlık olabilecek düvelerin kesime gitmesini engelleyen, her yıl on binlerce aile işletmesinin kapanmasına ve üretimden çekilmesine neden olan sorunlara çare üreten bir madde bulunmadığı ifade ediliyor.

Bu yol haritasında, insanımızın sağlıklı bir yaşam sürmesi için hayati öneme sahip besin maddeleri olan, kırmızı et ve süt ürünlerinde güvenilirlik, bulunabilirlik, erişilebilirlik ve istikrar sorunlarına çare göremedik.

Bu yol haritasında dişi sperma ve canlı hayvan ithalat lobisinin etkili ve Bakanlıkta yetkili olduğu, bunun sonucu dişi sperma ile damızlık hayvan ithalatının destekleneceğini, büyük kapasiteli işletmelerin daha da büyüyerek rekabet imkanı olmayan küçük kapasiteli işletmeleri zaman içerisinde yok edecekleri söyleniyor.

Bu yol haritasında, Tarım Kanununun 19. Maddesinde “Hayvancılık destekleri: Hayvancılık faaliyetlerinde ırk ıslahı, kaba yem üretiminin artırılması, verimliliğin artırılması, işletmelerin ihtisaslaşması, işletmelerde hijyen şartlarının sağlanması, hayvan sağlığı ve refahı, hayvan kimlik sisteminin teşviki, hayvansal ürünlerin işlenmesi ve pazarlanması ile bunlarla ilgili kontrol, takip ve standartların iyileştirilmesi ve su ürünlerinin desteklenmesi amacıyla destekleme tedbirleri alınır. Hayvancılık desteklemelerinde, bölge ve iller bazında farklı destekler uygulamaya ve ödeme miktarlarını belirlemeye, Cumhurbaşkanı yetkilidir.” İfadeleri yer alırken kanuna aykırı olarak kadınlara ve gençlere hayvancılık desteklemeleri için ilave destek ödeneceğini gördük.

Ayrıca masa başında, matematiği sadece toplama işleminden ibaret zannettiği iddia edilen birkaç bürokrat tarafından, desteklemeler ve ithalattan nemalanan bir avuç STK baronunun katılımıyla hazırlandığı anlaşılan bu yol haritasının, yetiştiricide karşılık bulmadığını anlaşılıyor.

Devletimize güveniyoruz. Ancak “hayvancılık yol haritası” Sayın Bakanın yanıltıldığı ve liyakatsizlik iddialarını güçlendirmiştir.  Dağ fare doğurmuştur.