Bolu’da muhtarlarla bir araya gelen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 24 Haziran’da yeni bir sisteme geçildiğini hatırlattı.
Türkiye'nin, parlamenter sistemin işlediği yıllarda çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldığını anlatan Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Bugün bizi eleştiriyorlar ama 70'lerde bu millete layık görülen neler vardı. Her şeyin, yani temel ihtiyaç ne varsa hepsinin kuyrukları vardı. Bu kuyrukların yanında da şehir içlerinde terör ve anarşi vardı. Vatandaşlarımız, pırıl pırıl filiz gibi gençlerimiz birbirine düşmüş ve birbirlerini katlediyorlardı. 80'lere geldiğimizde ciddi bir umut filizlendi. Özal'ın gelişiyle bir gelişim rüzgarı almaya başladık. 90'lı yıllarda da yine Türkiye bir taraftan bir tarafa savruldu ve koalisyonlar dönemine tekrar geri dönmüş olduk. Özetle söyleyeceğim şey şu, Türkiye’nin, koalisyonsuz bir yönetim sistemine ihtiyacı vardı. Zamanında da Demirel’in, Özal’ın ve birçok liderin dile getirmiş olduğu başkanlık sistemine geçmiş olduk."
Türkiye'nin 2002 yılından sonra birçok alanda kendisini geliştirdiğini hatırlatan Pakdemirli, o tarihe kadar 6 bin kilometre bölünmüş yol yapılırken sonrasında 26 bin kilometre yol inşa edildiğini dile getirdi.

"Daha çok verimliliği arıyor olmamız lazım"

Pakdemirli, AK Parti hükümetleriyle sağlıkta, eğitimde ve birçok alanda yatırımların hayata geçirildiğine dikkati çekti. Son yıllarda tarım alanında üreticiye verilen desteklerin arttığına işaret eden Pakdemirli, "2002 yılında verilen 1,9 milyar lira destek bugün 16 milyar lira olmuş. Ama 16 milyar lira olan destekle biz yüzde 20 civarında bitkisel üretimimizi birim olarak arttırabilmişiz.
Hayvancılık alanında daha şanslıyız. Yüzde 100'lere varan bir artışımız var. Ama bitkisel üretim tarafında yüzde 20 büyümüşüz. Bundan sonraki 20 yılda gelecek çocuklarımızı, nesillerimizi büyüyebilmek için yüzde 50 büyümemiz lazım. Bu ev ödevini hep beraber STK’larla, ziraat odaları ile ve başta da köylümüzle, çiftçimizle bu ev ödevini yapıyor olmamız lazım. Daha çok verimliliği arıyor olmamız lazım." diye konuştu.

Gübreye yüzde 5 indirim geliyor

Pakdemirli, Türkiye ekonomisinin 2019’da çok daha iyi olacağını dile getirdi. Üreticiyi artan maliyetlerden korumaya çalıştıklarını aktaran Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Gübrede yüzde 15 indirim aldık, üzerine yüzde 5 indirim de bu hafta geliyor. Yem üreticileriyle toplandık ama ne yazık ki orada bir gelişme sağlayamadık.
ama yem üreticilerimizden de çiftçimize destek olarak biraz daha maliyetine katlanıp 2019 yılının daha bereketli geçmesini sağlamalarını istiyorum. Hayvancılık desteği 41 ilde devam ediyor. Burada yüzde 50 hibe desteğimiz olacak. Kırsal kalkınmaya destek için de 50 hayvancılık projesine 37 milyon lira vereceğiz atıl durumdaki 2 milyon hektar tarım arazisini işleyerek 13 milyar lira gelir artışı sağlayacağız. Destekleri söylediğim gibi 14,5 milyar liradan 2019 yılında 16,1 milyara çıkartıyoruz. Besicilere 80 milyon 80 milyon lira besi desteği ödemesi yapacağız. Bakanlık olarak 3 farklı alanda üreticilerimize toplam 971 milyon liraya varan bir destek ödemiş olacağız. "
"Türkiye'nin buğday ve saman derdi yok"
Saman ithalatına yönelik eleştiriler olduğuna dikkati çeken Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:
"8-9 bin ton saman ithalatı yapılmış. Türkiye’nin ihtiyacı 66 milyon ton. Yani rakamsal olarak baktığımızda on binde bir. Bu tarz basit şeyler üzerinden siyaset yapmayalım.
Türkiye, 17 milyar dolar ihracatı ve 12 milyar dolar ithalatı ile tarımda net ihracat fazlası veren bir ülkedir. En nihayetinde Hollanda hepimizin çok beğendiği Hollanda’nın 80 milyar dolar tarımsal ithalatı var. Şimdi Hollanda'yı gidip eleştiriyor muyuz. Çünkü aldığını satmasını biliyor. Bir ülkede ithalat da olacak. İhracat da olacak. Biz saman ithal etmiş olabiliriz. Ama bu ihtiyaçtan dolayı değil. Ülkeyi buğdaya muhtaç ettiniz. Bakıyorum rakamlara Türkiye'nin buğday ve saman derdi yok."