Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin konuk olduğu Anadolu Ajansı Editör Masası’ında Bakanı Pakdemirli, yeni tip koronavirüs salgını döneminde çiftçilerin üretmeye devam etmesini sağladıklarını belirterek, "Pandemiye rağmen Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırıyor olmamızın ve önemli bir şekilde tarımsal büyümeyi yakalamamızın, Türkiye büyüme ortalamasının üzerinde bir büyümeyi yakalamış olmamızın ana sebeplerinden biri bu." dedi.
Dünyada yeni rekoltelerin geldiğine ve kuraklık risklerinin de azaldığına değinen Pakdemirli, şu açıklamalarda bulundu:
"Ben fiyatların daha normal seviyeye ineceğine, vatandaş açısından daha sürdürülebilir seviyelere düşeceğine inanıyorum. Bu risklerin tamamen ortadan kalkması, biraz sağlıkla ilgili risklerin ortadan kalkmasına paralel gidiyor. Tüketimlerin biraz daha az olduğunu düşünecek olursak, gıdada enflasyonun yaşanmasının Türkiye ve başka ülkeler için bir anlamı da yok, makul değil. Türkiye için biraz döviz geçişkenliğini konuşabiliriz ama emtia fiyatları artınca ithalat ve ihracat kapınız açıksa ikame malların fiyatına ürünleriniz yakınsıyor. Bu anlamda da dünyadaki risklerin ortadan kalkmasıyla beraber normale döneceğimizi düşünüyorum. Yeni tarımsal sezon geliyor. O yüzden bundan daha yukarı yönlü riskler yaşamayacağımızı düşünüyorum,’’ dedi.
Pakdemirli, tarımsal desteklere de değinerek, görevde bulundukları sürede çiftçiyi mağdur etmediklerini, bundan sonra da etmeyeceklerini söyledi.
Çiftçilere, "Ekin, biçin, maliyete bakmayın. O maliyetlerin fazlasını karşılayacak şekilde fiyat olarak ürünlerinize bu iş yansıyacak." diyen Pakdemirli, şu bilgileri paylaştı:
"Doğru işler yaptığımızdan dolayı tarım sektörü geçen yıl yüzde 4,8 büyüdü, Türkiye ortalaması 1,8'di. Son 3 yıldaki en yüksek büyüme. Pandemiye, meteorolojik kuraklığa, birçok şeye rağmen son 3 yıldaki en yüksek büyümeyi yakaladık. Son 20 yılda yıllık ortalama yüzde 2,8 büyüme var. Biz son 3 yılda da yüzde 3,5'lik büyümeyi yakaladık. Yani son 3 yıldaki performans tüm 20 yıllık ortalamaların da üstünde,’’dedi.
Pakdemirli, tarım sektörünün iyi gittiğini belirterek, başarının altındaki etkenleri şöyle anlattı:
"AK Parti hükümetleri öncesinde destekler çok kısıtlıydı ama müdahale alımları vardı. AK Parti hükümetleri sonrasında da müdahale alımlarının çok kısıtlı ama desteklerin artarak gittiği bir dönem oldu. Şimdi biz ikisini beraber yaptık. Yani hem desteğin artarak devam ettiği hem de müdahale alımlarının olduğu bir döneme girdik. Bu müdahale alımlarını da yaparken çiftçinin beğeneceği şekilde hasat öncesi fiyatlar açıklayarak, üreticinin dostu yani maliyetlerini karşılar ve maliyetlerinin üzerinde, enflasyon üzerinde rakamlarla hep onları destekliyoruz. Bunları da yaparken kamunun kurumlarına da zarar ettirmeden yapıyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) zarar ettiriyorsanız bunun bir anlamı yok."
Bakanlığın fiyat politikasını belirlediğini ve onun dışında piyasada adım atılmamaya başlandığını belirten Pakdemirli, çiftçinin, üreticinin maksimum derecede ürünün katma değerinden faydalanmasını istediklerini anlattı.
Pakdemirli, bundan dolayı serzenişte bulunan kitlelerin de olduğuna işaret ederek, "Bazı ihracatçıların aleyhimize konuştukları oluyor. Burada önemli olan çiftçinin, üreticinin sürdürülebilir şekilde sürekli memnuniyet, kar odaklı bir şekilde ürününü bir şekilde üretmesi." diye konuştu.
Kovid-19 salgınının tarım sektörüne etkileri ve alınan önlemlere ilişkin bilgi veren Pakdemirli, salgının Çin'de başladığı dönemde marketlerle, gıda üreticileriyle, lojistik sektörüyle ve ilgililerle konuştuklarını, üretimi ve çalışmayı artırmaya hazır olunmasını istediğini ifade etti.
Bakan Pakdemirli, üretim devamlılığını göz önünde bulundurarak çiftçiye "diplomatik pasaport" verdiklerini anımsatarak, şunları ifade etti:
"Diplomatik pasaporttan kastım, herkes evinde oturuyorken, çiftçi gitti ve üretmeye, ekmeye, biçmeye devam etti. Geçen yıl pandeminin başladığı dönem, hem hasat hem de ekim dikim dönemiydi. Pandemiye rağmen Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırıyor olmamızın ve önemli bir şekilde tarımsal büyümeyi yakalamamızın, Türkiye büyüme ortalamasının üzerinde bir büyümeyi yakalamış olmamızın ana sebeplerinden biri bu. Hem tedarikte hem üretimde problem yaşanmamalıydı,’’ dedi
Dünyada gıda arzına ilişkin herhangi bir problem olmadığını vurgulayan Pakdemirli, "Şu an dünyada içine kapanmışlıklar, 'Ben sadece kendi işimi göreyim.' demelerin ortaya çıkardığı risklerden dolayı maalesef bunları yaşıyoruz. Fiyatlar yağda ve birçok şeyde yüzde 100'den daha fazla arttı. Biz de eğer bir gümrük varsa gümrükleri sıfırladık. İhracatta eğer Türkiye'nin fazlası yoksa oranı düşürmek, kısıtlamak, izne tabi tutmak gibi tedbirler aldık. Bunların hepsi çok normal,’’ açıklamasında bulundu.