Bu inovasyon, dünya çapında büyük bir sorun olan gıda israfı ve gıda kaynaklı hastalıkları önlemeye yönelik önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Araştırma ekibi, TÜBİTAK tarafından yaklaşık 500 bin TL'lik iki ayrı fonla desteklenen bu çalışmanın sonuçlarını Nature dergisinde yayımladı.

Gıda israfı ve gıda kaynaklı hastalıklar, dünya genelinde ciddi bir problem oluşturuyor. Bu sorun, uygun işleme, nakliyat ve saklama koşullarının eksikliği, aşırı üretim ve güvenilir son kullanma tarihi belirleme yöntemlerinin yetersizliği nedeniyle büyüyor. Bozulmuş gıdaların tespiti için mevcut yöntemler, hassas olmalarına rağmen pahalı ve laboratuvarlarda eğitimli personel gerektirdiğinden, bu sorunu çözmekte yetersiz kalıyor.

Stokçular Kazanıyor, Üretici ve Tüketici Kaybediyor! Stokçular Kazanıyor, Üretici ve Tüketici Kaybediyor!

Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyeleri Dr. Levent Beker ve Dr. Emin İstif liderliğindeki ekip, bu soruna çözüm getirmek amacıyla et ürünlerinin tazeliğini belirlemeye yardımcı olan bir sensör geliştirdi. Bu sensör, cep telefonu uygulaması aracılığıyla et ürünlerinin tazeliğini saniyeler içinde değerlendirebiliyor. Bu gelişme, gıda kaynaklı hastalıkların ve israfın önlenmesine büyük katkı sağlayabilir.

Ayrıca, bu sensörün, özellikle et, tavuk ve balık gibi proteince zengin gıdalarda kullanılabileceği belirtiliyor. Sensör, gıdanın raf ömrü boyunca tazeliğini izlemek için kullanılacak ve böylece gıda israfı önlenerek tüketici sağlığına katkı sağlanacak. Bu yenilik, et üreticileri ve süpermarketler için büyük bir avantaj sunabilir, çünkü bu sayede nakliye sırasında gıda bozulmaları önceden tespit edilebilir, büyük tasarruflar sağlanabilir.

Sonuç olarak, Koç Üniversitesi'nin geliştirdiği bu yenilikçi sensör, gıda tazeliğinin izlenmesinde devrim niteliğinde bir adım olarak görülüyor ve gıda kaynaklı hastalıkların ve israfın azaltılmasına katkıda bulunabilir.