Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Altunhisar ilçesinde, girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle hayvanlarını kesime gönderip, ahırları boşalan üreticilerle bir araya geldi.
13 yıl önce başladığı hayvancılığa, yem fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle geçen yıl noktayı koyan ve tüm hayvanlarını satarak ağırını boşaltan Arifi Arıgümüş isimli yetiştirici, CHP Milletvekili Gürer’e sektörde yaşadıkları soruları anlattı.
Kendi imkanlarıyla kurduğu ahırında 20 adet büyükbaş hayvan yetiştirdiğini belirten Arif Arıgümüş, “13 yıl önce inekçiliğe başladığımızda yemin torbası 18 lira idi, bıraktığımda 300 liraya çıktı. Süt 35 kuruş idi ve biz para kazanıyorduk. Bu yıl ise bir torba yem 380 lira olmuş. Samanın tonu 1500 lira, yonca samanı ise 3 bin 500 liraya çıkmış” dedi.
Yem fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle hayvancılığı bırakıp çiftçilik yapmaya başladığını ancak bu sektörde de sorunların çoğaldığını anlatan Arif Arıgümüş, “Bir yıl daha çiftçilik yapacağım; borçlarımı ödeyemezsem bu işi de bırakıp başka bir sektörde ekmek kazanmaya çalışacağım” dedi.
Hayvancılıkta sadece yem fiyatlarının değil, veterinerlik, aşı ve benzeri diğer girdi maliyetlerinin de çok arttığını ve nedenle çok sayıda yetiştiricinin hayvancılığı bırakmak zorunda kaldığını belirten Arif Arıgümüş, “Bu bölgede birer yıl arayla benimle birlikte 4 yetiştirici hayvancılığı bıraktı, şu anda hepimizin ahırı boş kaldı” ifadelerini kullandı.
Yetiştiricilerin bir bir hayvanlarını kesime gönderip hayvancılığı bıraktığı bir dönemde, yetkililerin ‘hayvan varlığımız artıyor’ şeklindeki açıklamalarını eleştiren Arif Arıgümüş, “2 tane koftiden çiftçiyi çıkarıp hayvancılık artıyor demek doğru olmaz; gelin bu işle gerçekten uğraşanlarla görüşüp sorunlarını dinleyin. Ben hayvancılık yaparken kendi yoğurdumu, tereyağımı yapıyordum, hayvancılığı bırakınca marketten almaya başladım” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer hayvancılığın bırakılması ile süt ve etten mamül ürünlerinde kırsalda üretiminin düşeceğini ve yerel tadların giderek yok olacağına da dikkat çekti. Tavuk,Yumurta ,yoğurt,peynir,tereyağ kırsaldan şehre giderken günümüzde ise şehirden köye geldiğini bu süreçte küçük aile tipi işletmelerin önemli ölçüde üretimden çekildiğini belirtti. Gürer” Türkiye’deki hayvan varlığı giderek azalıyor, alana gittiğinizde bu görürsünüz. Ziyaret ettiğim Altunhisar’da yakın 4 tane ahırda artık hayvan yok. Bunun gibi baktığımız zaman çok sayıda ahırda hayvan varlığı ya azalıyor yada hiç kalmamış olarak görüyoruz. Bakanlık hayvan varlığındaki artıştan bahsediyor. Ahırlara uzaydan mı bakıyorsunuz? Hayvancılık yapanları gidip ahırlarında, yerinde saptayın. Kağıt üzerinde rakamları toplayıp ‘bizim hayvan varlığımız bu’ derseniz yanılgıya girersiniz. Küpe ile sayımdan söz ediliyor. Görünen o ki verilerde yerinde bire bir takip ve sayım ihtiyaç. Kapanan ahır yok olan hsyvan varlığı demek. Ahırda süt kapları askıda kalmış. Depo olarak kullanılıyor. Kediden başka ahırda canlı yok. Yalaklar da içinde kalan arpalarla yeşillik kabına dönmüş. Hayvancılığın her köyde ve kırsalda özellikle 1-20 arası hayvanı olan için sürdürülebilir olmaktan çıkma noktasına gelmiş”dedi.
Bu durumun, hayvancılıkla ilgili tüm ürünler konusunda Türkiye’yi ithalatçı konuma düşürebileceğine değinen Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığına çağrıda bulunarak, “Ülkeye yazık ediyorsunuz. Hayvancılık yapanların sesini dinleyip sahip çıkın. Yem fiyatlarını düşürün, ithal yemden vazgeçin. 12,5 milyon ton yem ithal etmek ülkeye yakışmıyor. Ülkemizde planlı bir çalışma ile yem açığı giderilebilir.Meralar yeniden ıslah edilerek hayvan yaylımı sağlanması yem giderlerini daraltabilir.İthal ederiz sorun olmaz yaklaşımı bugünkü durumu yarattı. Bu düşünceden hızla uzaklaşıp besici ve süt inekçiliği yapanın sorunlarına çözüm yaratılmalıdır ” ifadelerini kullandı.