Saygıdeğer Kardeşlerim;
Başta Batı olmak üzere bugünlerde Hristiyanlık alemi Hz. İsa'nın doğumunu simgeleyen Krismis (christmas) Kutlamalarına yönelik tüm hazırlıklarını tamamlamış durumda.

Biz, inancımız gereği bütün peygamberlere inanır, hiçbirini diğerinden ayırmaz, aralarında asla fark gözetmeyiz. Hatta, doğum yıl dönümü kabullenişi içerisinde, Hz. İsa’nın şahsiyetine uygun olarak gerçekleşecek olan kutlamalar elbette bizleri de mutlu eder.

Bütün Hristiyanlık alemince, Hz. İsa’nın doğum tarihi kabul edilen 25 Aralıkta başlayıp yılbaşını da içine alacak şekilde o hafta, Krismis kutlamaları adıyla "Bayram Günleri" olarak bugüne kadar kutlana gelmiştir. Miladi takvimin kabulünden sonra bizde de 1 Ocak resmî tatil olarak kabul ve ilan edilmiştir. 1 Ocak’ı yani yılbaşını da içine alacak şekilde Krismis günlerinin Hz. İsa'nın doğum yıldönümü olarak Hristiyanlık alemince kutlanmasına hiç sözümüz yoktur.

AMA; bu necip milletin en büyük arzusu, "EN SEVGİLİ" diye adlandırılıp "EY SEVGİLİ" diye hasretini çektiği, davranış ve ahlakını buyruklarıyla şekillendirdiği, sosyal hayatının somutlaşmasında ana etken olan Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam`ın Doğum Günü'nün, Devletimiz tarafından resmî tatil günü olarak kabul ve ilan edilmesidir. Kaldı ki bu düzenleme yeni bir düzenleme de değildir. Tarihte, 24.10.1923 tarih ve 362 Nolu Kanun ile “12 Rebiyülevvel Gecesiyle Gününün Millî Bayram Addine Dair Kanun” kabul edilmiştir Osmanlı döneminde de Mevlidi Nebi günü devletin en üst düzeyde resmi törenlerle kutladığı bir gün olup; 8 Mart 1910’dan itibaren devlet daireleri resmen tatil edilmeye başlanmıştır. Bu uygulama tüm İslam toplumlarına ait yaygın dini bir gelenektir.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s) Yüce Yaratanımızın buyurduğu üzere; “bütün insanlığa ve alemlere rahmet” (Enbiya 107) ve “bütün insanlığa müjdeleyici ve uyarıcı” (Sebe28), insanlık için “güzel bir örnek” (Ahzab 21), “yüce bir ahlak sahibi” (Kalem 4), “bir davetçi ve nur saçan bir kandil” (Ahzab 46), “kendinden önceki bütün peygamberleri doğrulayıcı” (Saffat 37) ve “peygamberlerin sonuncusu” (Ahzab 40) olarak gönderilmiş, “Hz. İsa’nın geleceğini müjdelediği” (Saf 6) ve bizzat Allah tarafından “şanı ve ünü yüceltilmiş” (İnşirah 94) bir Resuldür.

Toprak mı Bizi Besliyor, Biz mi Toprağı Yok Ediyoruz? Toprak mı Bizi Besliyor, Biz mi Toprağı Yok Ediyoruz?

Zira O, biz ümmeti için; “bizi kötülüklerden arındıran ve bize Kitab’ı ve hikmeti ve bilmediklerimizi öğreten” (Bakara 151), “kendisine tabi olduğumuz taktirde Allah’ın bizi seveceği zat” (Al-i İmran 31), “Peygamber olarak gönderilmesi inananlar için Allah’ın büyük bir lütuf olan” (Al-i İmran 164), “biz ümmetinin sıkıntıya uğraması kendisine çok ağır gelen, bizlere çok düşkün, inananlara karşı çok şefkatli ve merhametli olan.” (Tevbe 128), “ inananlara kendi canlarından daha yakın olan.” (Ahzab 6), “inananları karanlıktan aydınlığa çıkaracak olan” (Talak 11) ve “kurtuluş vesilemiz olan” (Araf 157) Allah’ın en son Elçisidir.

Dini günler ve bayramlar, dünya genelinde toplumlar için oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle birçok ülke, özellikle Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın doğum gününü ve yine bazıları da Hazreti İsa’nın doğum gününü, onların mübarek hayatlarını anmak ve mesajlarını daha iyi öğrenmek için millî tatil ilan etmiştir. Mevlid-î Nebî, Filistin, Tanzanya, Nijerya, Suriye, Endonezya, Bangladeş, Pakistan, BAE, Umman ve Malezya gibi Afrika ve Asya’da olmak üzere 39 ülkede millî tatil, bazı ülkelerde ise bölgesel tatil olarak kutlanmaktadır. Bu ülkelerde Müslümanlar o günü, Peygamber Efendimizi anmaya ve mübarek hayatını şükranla hatırlamaya adamaktadır. Birçok İslam devleti vatandaşları yasalara uygun olarak yürüyüşlere katılmakta, camileri, evleri ve sokakları süslemekte ve Mevlid’î Nebî ruhuyla etkinliklerde insanlarla bir araya gelmektedir. Bu kutlama, Müslümanların kalplerine büyük bir sürur ve huzur vermektedir. Arzumuz odur ki Peygamber Efendimizin doğum yıldönümü İslam ülkelerinin lideri konumunda bulunan ülkemizde ve diğer İslam ülkelerinde de aynı coşkuyla kutlansın.

Asli vazifesinden uzaklaştırılıp 86 yıl müze olarak kullanılan Ayasofya’nın cami olarak yeniden ihya edilmesi nasıl ki hem ülkemizde hem de dünya Müslümanları arasında büyük bir sevinçle karşılanmışsa, Peygamberimizin doğum gününün de resmi tatil ilan edilerek, daha heyecan ve coşkuyla kutlanmasına vesile kılınması aynı şekilde memleketimizde ve tüm dünya Müslümanları arasında büyük bir sevinç ve tebrikle karşılanacak, İslam alemiyle daha çok yakınlaşmamıza ve muhabbet köprüleri kurmamıza neden olacaktır.

Böylece devletimiz, milletiyle tamamen kaynaşmış, Mehmetçik en büyük Mehmet'le bütünleşmiş olacak ve hep birlikte tarihi misyonumuz doğrultusunda EBED'e kadar mazlumların umudu olmaya devam edeceğiz.
Rabbim inşallah o günleri de bizlere gösterir. Bu umut ve arzularla her birinize selam ve saygılarımı sunarım.


Mahmut KAPLAN
22. Dönem Şanlıurfa Milletvekili