Haber/Feyzanur KAYA
CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, mevcut ve yeni tarım destekleme modellerini değerlendirerek, tarımsal üretimin büyük ölçüde doğal koşullara bağımlı olduğunu ve bu nedenle çiftçilerin desteklenmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. Çiftçilerin, girdi maliyetleri artarken ürünlerini satarken de piyasa şartları nedeniyle zorluklar yaşadığını belirten Sarıbal, 2000 yılından sonra IMF ve Dünya Bankası dayatmalarıyla uygulanan politikaların tarımı çökerttiğini ifade etti.
Sarıbal, tarım politikalarındaki önemli eksiklikleri şu maddelerle sıraladı:
- IMF ve Dünya Bankası baskısıyla tarımsal girdi üreten KİT'lerin satılması sonucu çiftçiler, girdi desteğinden mahrum bırakıldı.
- Çiftçilere GSYH'nin en az %1'i oranında destek ödenmesi gerekirken, bu oran hiçbir zaman %0,6'yı geçmedi ve son yıllarda %0,3'e kadar geriledi.
- Destekler zamanında açıklanmadığı gibi ödemeler de zamanında yapılmadı.
- 2024 yılında tarıma verilen destek 91,5 milyar TL’de kalırken, çiftçilerin banka borçları 715 milyar TL’ye ulaştı.
- Çiftçilerin mazot, gübre ve diğer girdilerdeki yüksek fiyat artışları nedeniyle üretim yapamaz duruma geldiği ifade edildi.
Bitkisel Üretim Destekleri: Fiyat Artışlarına Rağmen Yetersiz Kaldı
Sarıbal, 2024 yılında bitkisel üretime yönelik desteklerin Resmi Gazete'de yayımlandığını belirterek, fındıkta alan bazlı desteğin 11 yıldır değişmediğini söyledi. 2024 yılında açıklanan mazot ve gübre desteklerinin artış oranlarının enflasyonun altında kaldığını, özellikle patateste bu desteğin %28 oranında düşürüldüğünü vurguladı.
2024 yılında fark ödemesi desteklerinde, pamuk gibi ürünlere yapılan desteklerin aynı kaldığını ifade eden Sarıbal, aspir, çeltik, mısır, soya gibi ürünlerde enflasyonun üzerinde artışlar yapılmasına rağmen çiftçilerin kayıplarının karşılanamadığını belirtti.
Yeni Tarım Destekleme Modeli: Avantaj ve Dezavantajlar
Sarıbal, 2025-2027 dönemini kapsayan yeni tarım destekleme modelini değerlendirerek, mazot ve gübre desteğinin tamamen kaldırılacağını ve fındıkta dekar başına 170 TL olarak verilen alan bazlı desteğin de sonlandırılacağını açıkladı. Yeni modelde patates, soğan ve bakliyat üreticilerinin avantajlı durumda olacağını, ancak çay, fındık, zeytin, pamuk, buğday gibi ürünleri üreten çiftçilerin zarar göreceğini ifade etti.
Hayvansal Üretim Destekleri ve Çiftçilerin Durumu
Hayvancılık sektöründeki yanlış politikalar sonucu büyük ve küçükbaş hayvan sayısında ciddi düşüşler yaşandığını belirten Sarıbal, 2023'te hayvan varlığının 68,9 milyona gerilediğini açıkladı. Hayvancılık desteklerinin dana, malak, kuzu ve oğlak başına yapılacağını belirten Sarıbal, bu yeni sistemin Türkiye'yi hayvancılıkta ithalat bağımlılığından kurtarmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Sarıbal, IMF önerileri doğrultusunda uygulanan politikaların gübre, ilaç, mazot, tohum ve hayvan yemi gibi girdilerin ithalatına bağımlılığı artırdığını vurgulayarak, verilen desteklerin bu artışların çok altında kaldığını ve çiftçilerin maliyetin altında ürün sattığını belirtti. Üretimden çekilmek zorunda kalan çiftçilerin sayısının artması, gıda enflasyonuna da olumsuz yansımaktadır.