Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) alt komisyonunda Et ve Süt Kurumu (ESK) Genel Müdürlüğünün 2019-2020 yılı hesaplarının denetim toplantısında konuşan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle ülke insanının sağlıklı ve dengeli beslenemediğini söyledi.
“İnsanların yeterli gıdaya, yeterli kırmızı ete, yeterli hayvansal proteine ulaşması görevi ve sorumluluğu iktidar ve onun kurumlarındadır” diyen Sarıbal, şunları kaydetti:
“Bugün ülke insanı kişi başına yıllık 12-13 kilogram et tüketiyor. AB ülkelerinde bu 40 kilo. Taze süt tüketmede de kırmızı et tüketmede de bırakın yoksulu, fakiriz. Yılda kişi başına 12 kilo et tüketmek ne demek biliyor musunuz? Parası olanlar, zenginler yılda 200, 250 kilo et tüketirken, parası olmayanlar da bayramlarda ve yardımlarla ancak sofralarında et görebilir demektir bu. Oysa bizim kişi başına en az 25 kilo et üretip bunu dengeli, eşit, hakkaniyetli olarak topluma dağıtmalıyız. Et üretimini arttırmalıyız.
Ülkemiz insanı fakir ve kötü besleniyor. Siz hayvansal proteini et, süt ve yumurtada özellikle kırmızı etten sağlayamıyorsanız sağlıklı bir toplumu elbette bekleyemezsiniz. ESK’nın da bir devlet kurumu olduğunu düşündüğümüzde ve piyasayı regüle edip üretici ve tüketicinin haklarını koruyarak, tüketicinin yeterli gıdaya ulaşmasını, üreticinin de ürettiğinden zarar etmemesini sağlayacak bir mekanizmayı kurabilme ESK temel görevidir.”
ESK’nın piyasayı regüle etme görevi olmasına rağmen bunu yapacak gücünün bulunmadığını kaydeden Sarıbal, buna rağmen kurumun 1,6 milyar lira zarar ettiğini hatırlatarak şöyle devam etti;
1,6 milyar zarar
“Elbette ESK zarar edebilir. Kamu yararı adına zarar edebilir. Ama bu zararın karşısında piyasayı regüle etmelisiniz. Hakikaten tüketici ve üreticiyi memnun edebilmelisiniz. Ama siz 800 milyon doğrudan zarar, kurumun öz kaynakları üzerinden de 800 milyon gibi bir zararı ortaya koyduğunuzda 1,6 milyar gibi bir zarar yapıyorsanız ama tüketici hiç mutlu değil ise ciddi bir başarısızlığın olduğunu görmek zorundayız.
Diyorsunuz ki depomuzda 2 bin 700 ton et var. Türkiye 90 milyon insan. 2 bin 2 bin 500 ton bir stokun hiç konuşulmaması çok daha iyidir. Bütün dünya ciddi anlamda bir stokla yolunu almışken, Covid-19, gıda zincirleri ağı, yeşil hat... Düşünün herhangi bir kriz çıktığında, bir virüs çıktığında ve bu virüs gıdaya bulaştığında ne yaparız?
ESK özellikle son 4 aydır süreci çok kötü yönetti. ‘Regüle ediyoruz’ diyorlar. Bir kilo et ile 25 kilo yem alması gereken üretici bir kilo et ile 11 kilo yem alacak seviyeye düştü. Bir çiftçi bir kilo etten 45-50 lira zarar etti. Bugün artık bu durum çekilmez duruma geldi, dolar düştü, yem fiyatları düştü ESK karkas ete 10 lira zam yaptı. Neden 2 ay önce yapmadılar? Yazık değil mi? 100 binlerce süt hayvanı kesime gitti.”