Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Türkiye tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı bir ülkedir. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5 artışla 20,7 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret fazlası ise yüzde 9 artışla 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşti” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından 2012 yılından bu yana düzenlenen ve iş dünyasının önemli isimlerinin katıldığı ‘Yeni Dünyaya Hazır mıyız?’ temasıyla düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne çevrimiçi konuşmacı olarak katıldı. Bakan Pakdemirli, özellikle tüm dünyayı etkileyen pandemi sonrasında, ülkeleri ve ekonomileri bekleyen gelişmelerin ele alındığı, fikirlerin ve konuların tartışıldığı programın, önemli çıktılar sunacağına inandığını belirterek, zirvenin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diledi. 21. yüzyılın stratejik mücadele alanları içerisinde 3 sektörün öne çıktığını dile getiren Pakdemirli, bunları tarım-gıda, su ve enerji olarak nitelendirdi. Bakan Pakdemirli, bu üç stratejik sektörün ikisinin kendi bakanlığı sorumluluğunda olduğunu belirterek, “Bu nedenle, planlarımızı ve stratejilerimizi doğru belirlemeli, hedeflerimizi net olarak ortaya koymalıyız” ifadelerini kullandı.
“Pandemi döneminde 106 tedbiri hayata geçirdik” Pandeminin geçen yıl dünyada tüm ekonomileri olumsuz etkilediğini ve her alanda olduğu gibi tarım ve gıda sektörünün de bundan nasibini aldığını ifade eden Pakdemirli, “Katıldığım birçok toplantıda altını çizerek söylediğim bir söz var: ‘Tarım ve gıda, savunma sanayi kadar önemli bir sektördür’ İşte bu süreçte, ülkeler sınırlarını kapattı, tarım ve gıdaya erişimde, lojistik ve tedarik zincirlerde büyük aksamalar yaşandı. Gıdaya erişim endişesi, insanları doğal olarak bir karmaşaya itti, hatta bazı ülkelerde paniğe neden oldu. Birçok ülkede; uzun market kuyruklarını, boş rafları, bir paket makarnanın peşinde koşan insanları gördük. Aslında dünyada yeterli gıda vardı, fakat tedarik ve üretim süreci iyi yönetilememişti. Türkiye ise bu süreci, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başarıyla yürüttü ve yürütmeye de devam ediyor. Tarım ve gıda alanında tam 106 tedbiri hayata geçirdik. Gıda tedarik ve lojistik zincirlerini doğru yönlendirerek, vatandaşımızın ihtiyacı olan gıda ürünlerine rahatça ulaşmasını sağladık” dedi.
Dünyada üretilen gıdanın her yıl 3’te 1’inin kayıp ve israf olduğunun altını çizen Pakdemirli, bu kayıp ve israfı en aza indirecek tedbirlerin alınmasının artık zorunlu hale geldiğini, bu nedenle tarımı, bilgi ve teknolojiyle daha fazla buluşturmak gerektiğini söyledi. “Tarımdaki potansiyelimizi üretim ve ihracata çevirmeliyiz” Türkiye’nin coğrafi konum açısından büyük bir avantaja sahip olduğunu ve dünyada nadir biyoçeşitliliğe sahip ülkelerden biri olduğunu anlatan Pakdemirli, “Ülkemiz bulunduğu konum itibariyle, 1,9 trilyon dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgede yer alıyor. 4 saatlik bir uçuş mesafesi ile dünya nüfusunun yüzde 40’ına ulaşma imkânımız var. Tarımsal alan bakımından dünyada on yedinci sıradayız. Ama buna rağmen tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk on içindeyiz. Kısacası iyi bir potansiyelimiz, güçlü bir insan kaynağımız var. Bunu, daha çok üretime ve ihracata çevirmeliyiz” dedi.
“Bitkisel üretimde Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdık” Bakan Pakdemirli, 2020 yılında pandemi ve meteorolojik kuraklığa rağmen sulama alanında hizmete aldıkları yatırımlar sayesinde, bitkisel üretimin 9 milyon ton artışla 126 milyon tona yükselerek Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını söyledi. Hayvancılık sektörünün ise büyümeye ve gelişmeye devam ettiğini dile getiren Pakdemirli, “Büyükbaş hayvan varlığımız 2020 yılında 18,2 Milyon başa yükselerek Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı. Küçükbaş varlığımız ise son bir yılda yüzde 12 artışla 54,1 milyon başa yükselerek son 30 yılın en yüksek rakamına ulaştı” dedi. Tarım sektörünün 2020 yılında yüzde 4,8 ile son 3 yıldaki en yüksek büyüme rakamına ulaştığını belirten Pakdemirli, şunları kaydetti: “Tarımsal hasılamız bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 333,3 milyar liraya yükseldi ve Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Tarımsal hasılada Avrupa’daki liderliğimiz devam ediyor. Tabi bu makro gelişmelerin arkasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin getirdiği hızlı karar verme ve etkin uygulama anlayışının olduğunu da özellikle vurgulamak istiyorum’’ dedi.
“Tarım ve gıda ihracatımız 20,7 milyar dolara ulaştı” Geçen yıl yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen tarım ve gıda ürünleri ihracatını artırdıklarını dile getiren Pakdemirli, “Türkiye tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı bir ülkedir. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5 artışla 20,7 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret fazlası ise yüzde 9 artışla 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
“Tarımsal destek miktarını 24 milyar liraya çıkardık” 2002 öncesi tarımsal desteklerin neredeyse olmadığını ve birkaç müdahale alımı yapıldığını söyleyen Pakdemirli, “2002 sonrası ise artan destekler ve sınırlı müdahale alımı vardı. Cumhurbaşkanlığı sistemi sonrasında hem desteklerde artış, hem de etkin müdahale alımlarını birlikte uyguluyoruz. Son 3 yılda tarımsal destekleri yüzde 65 artışla 24 milyar liraya çıkardık. Müdahale alımlarında ise üretici dostu politikalar yürütüyoruz ve bunu da müdahale kurumlarımızı, zarar ettirmeden yapıyoruz” dedi.
2019 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayelerinde, 15 yıl aradan sonra 3. Tarım Orman Şurası’nı yaptıklarını anlatan Pakdemirli, hüm paydaşların önerilerini değerlendirerek, 5 yıllık planlar oluşturduklarını ve 25 yıla ışık tutacak bir yol haritası hazırladıklarını söyledi. Bakan Pakdemirli, eylem planı kapsamında Dijital Tarım Pazarı ve Gıdanı Koru gibi projeleri hayata geçirdiklerini dile getirdi. Türkiye’de her yıl yaklaşık 19 milyon ton gıdanın çöpe gittiğini belirten Pakdemirli, “Ülkemizin yıllık gıda cirosu 500 milyar liradır. Eğer, toplumsal farkındalık meydana getirebilir, yüzde 2’lik bir tasarruf sağlayabilirsek, 10 milyar liramızı çöpe atmamış oluruz. Eğer yüzde 5’e çıkarırsak 25 milyar liramızı çöpe atmamış oluruz” ifadelerine yer verdi.
"Yatırımın içeriğini, maliyetini, gelir ve giderini net olarak ortaya koyan bu rehberleri, daha da artırmayı planlıyoruz” Bakan Pakdemirli, diğer taraftan tarımda dijital dönüşüm hamlesi başlattıklarını, bu kapsamda Türkiye’nin ilk yerli ve milli elektrikli traktörünü, Dijital Tarım-Orman Akademisini, E-Tarım Portalı’nı hayata geçirdiklerini ve toplam 138 hizmeti online olarak sunduklarını söyledi. Geçen yıl Temmuz ayında hayata geçirdikleri bir diğer projenin de “Tarımın Geleceği-Geleceğin Tarımı” platformu olduğunu dile getiren Pakdemirli, “Burada tarıma yatırım, ar-ge ve inovasyon ön plana çıkıyor. Tarımın potansiyelini anlatmak ve farkındalık oluşturmak amacıyla geçen yıl iş dünyası liderleriyle buluştuk. Yatırım için öne çıkan alanları ve fırsatları konuştuk. Çok sayıda yatırımcı rehberleri hazırladık ve kamuoyuyla paylaştık. Bu rehberler, tarıma yatırım yapmak isteyenler için önemli bir yol gösterici olacaktır. Yatırımın içeriğini, maliyetini, gelir ve giderini net olarak ortaya koyan bu rehberleri, daha da artırmayı planlıyoruz” diye konuştu.
“Kırsal kalkınmaya 27 milyar lira hibe ödedik” “Bakanlık olarak, tarım-sanayi entegrasyonunu hedefleyen kırsal kalkınma kapsamında çok sayıda hibe programı uyguluyoruz” diyen Pakdemirli, “Bugüne kadar toplam 480 bin projeye, reel rakamlarla 27 milyar lira hibe ödedik. Bu destekler sayesinde 350 bin yeni istihdam oluştu, kırsalda 50 milyar liralık yatırım yapıldı. Ayrıca, tarımsal üretimde kümeleşmeyi ve daha etkin üretimi hedef alan tarıma dayalı ihtisas OSB’lerin sayılarını da giderek artırıyoruz. OSB proje sayımızı son 3 yılda 24’den 49’a çıkardık. Bunlar içerisinde birkaç örnek vermek gerekirse; İzmir-Dikili’deki Sera OSB Avrupa’nın en büyüğü. Yine Adana-Karataş’ta ki Su ürünleri ihtisas OSB’nin, hem Türkiye de hem de Avrupa’da ilk ve tek olduğunu da özellikle söylemek istiyorum” dedi. Türkiye’nin Otomobili TOGG’a meteorolojik verilerin anlık aktarılması için çalışma başlattıklarını ifade eden Pakdemirli, bu çalışma ile dünyanın hiçbir meteoroloji otoritesinde olmayan bir imkâna sahip olacaklarını söyledi. “Son 19 yılda 255 milyar liralık sulama yatırımı yaptık” Son 19 yılda 255 milyar liralık sulama yatırımı yaptıklarını dile getiren Pakdemirli, “Cumhuriyet tarihinin 2 katından fazla, yani 600 adet barajı hizmete aldık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile son 3 yılda 38 milyar liralık yatırımla, su alanında toplam 973 tesisi hizmete aldık. 2021 yılını ‘Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı’ olarak ilan ettik ve yatırım bütçesinin 2,4 kat artırarak 15,3 milyar liraya çıkardık. Su tasarrufunu sağlayan 150 yer altı barajımızı, inşallah 2023’e kadar bitirmeyi hedefliyoruz” dedi. “1’inci su şurasını pazartesi başlatıyoruz” Bakanlık olarak, sulama yatırımlarına hız verirken, suyun geleceğini de planladıklarını anlatan Pakdemirli, şöyle konuştu: “Cumhuriyet tarihinde ilk kez gerçekleşecek 1’inci Su Şurasını, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde haftaya pazartesi günü başlatıyoruz. 2019 yılında yaptığımız Tarım-Orman Şurasında olduğu gibi, 1’inci Su Şurası kapsamında da; ilgili tüm paydaşlarla bir araya gelerek suyumuzun geleceğini konuşacak, hedeflerimizi ortaya koyacak ve yol haritamızı belirleyeceğiz.”
“Ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa’da 1. sıradayız” Son 19 yılda 5,3 milyar fidanı toprakla buluşturarak, orman varlığını 2,1 milyon hektar artışla 22,9 milyon hektara çıkardıklarını dile getiren Pakdemirli,
“Ağaçlandırma çalışmalarında; Avrupa’da 1. sırada, dünyada ise 4. sırada yer alıyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin Avrupa’da orman yangınlarında ilk defa insansız hava aracı kullanan ülke olduğunu ve 234 yangını İHA’lar sayesinde tespit ettiklerini dile getiren Pakdemirli, 2003’te 40 dakika olan yangına müdahale süresini 12 dakikaya kadar düşürdüklerini, hedeflerinin bu süreyi 10 dakikaya indirmek olduğunu söyledi. Bakanlığın 2030 hedefleri Tarım ve Orman Bakanlığının 2030 yılı hedeflerini anlatan Pakdemirli, şunları kaydetti:
“2030 yılında, 126 milyon ton olan bitkisel üretim miktarımızı, 24 milyon ton artırarak 150 milyon tona ulaştırmayı hedefliyoruz. Sertifikalı tohumluk üretimimizi 1,2 milyon Tondan 2 milyon tona, tohumluk ihracatımızı ise, 162 milyon dolardan 500 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Hayvancılıkta ise, yerli ve yeterli üretim anlayışımız çerçevesinde, 18,2 milyon baş olan büyükbaş varlığını 21 milyon başa çıkaracağız. Küçükbaş sayımızı ise 54,1 milyondan yaklaşık 36 milyon baş ilave ederek, 90 milyona ulaştırmayı hedefliyoruz. Süt üretimimizi yüzde 26 artışla 29 milyon tona, kırmızı et üretimimizi ise yüzde 67 artışla 2 Milyon tona ulaştıracağız. Kanatlı eti üretimini ise 2,2 milyon tondan 3 milyon tonun üstüne çıkaracağız. Su ürünleri yetiştiricilik üretimini tam 2,5 kat artışla 1 milyon tona, su ürünleri ihracatımızı ise 1 milyar 64 milyon dolardan, neredeyse 3 kat artışla 3 milyar dolar gibi önemli bir seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Tarım-sanayi entegrasyonunu güçlendirmek için kırsal kalkınma desteklerimiz devam edecek. Ulusal kaynaklarla 10 bin projeye, 7 milyar lira hibe sağlayacağız. Bu hibeler ile kırsalda yaklaşık 15 milyarlık yatırım ve 20 bin istihdam oluşturacağız. IPARD programını da etkin şekilde uygulamaya devam edeceğiz. ORKÖY kapsamında 200 bin orman köylüsüne 3 milyar lira destek vereceğiz. Tarıma dayalı OSB sayısını 47’den 120’ye çıkaracağız. Bu OSB’lerde 10 bin işletmenin faaliyete geçmesini, bu işletmelerde 200 bin istihdamın oluşmasını hedefliyoruz. Arazi toplulaştırması; üretim girdilerinin azaltılarak verimin artması için önemli bir altyapı çalışması. Şu anda 48 milyon dekar alanda tescil işlemlerini tamamladık. Bunu 3 kat artışla 143 milyon dekara çıkaracağız. Sulamaya açılan alanı 67 milyon dekardan 85 milyon dekara ulaştıracağız. Böylece, ekonomik olarak sulanabilir alanların tamamını sulamaya açmış olacağız. 150 yeraltı barajımızı 2023’e kadar tamamlayıp, bu sayıyı 2030’da 300’e ulaştıracağız," dedi.
"Hava Tahmin Periyodunu 7 günden 15 güne çıkaracağız" "Modern sulama sistemlerinin yaygınlaşması için 10 yıl içinde 3 milyar lira destek verecek, 1 milyon hektar alanın modern sulama sistemlerine kavuşmasını sağlayacağız" diyen Bakan Pakdemirli, "Meteoroloji alanında ise, İklim Projeksiyonları ve İklim İndisleri hazırlayarak tüm kurumların ve sektörlerin kullanımına sunacağız. Kendi meteoroloji uydumuzu yapmak, hatta uzayda meteoroloji istasyonun kurmak gibi bir vizyona sahibiz. Hava tahmini meteorolojinin kalbinde yer alır. Hava Tahmin Periyodunu 7 günden 15 güne çıkaracağız. Meteorolojik analiz ve tahmin çalışmalarında yapay zekâ uygulamalarının etkin kullanımını sağlayacağız. Yüksek çözünürlüklü sayısal hava tahmin model sistemini oluşturacağız. Kuraklık Tahmin ve Erken Uyarı Sistemini hazırlayacağız. Ormancılık hedeflerimize geldiğimizde; Orman varlığını yaklaşık 1 milyon hektar gibi önemli bir seviyede artırarak 23,8 milyon hektara çıkaracağız. 2030 yılına kadar dünyadaki her bir insan için bir fidan dikeceğiz, toplam 8,5 milyar adet fidanı torakla buluşturacağız. Toplam 400 bin hektar alanda endüstriyel ağaçlandırma yapacağız. Ormanların korunması ve yangınla mücadelede yapay zekâ teknolojisini hayata geçireceğiz. Odun Endüstrisi dış ticaret fazlasını 1,3 milyar dolara çıkaracağız. 2030 yılına kadar toplam 220 adet Ekoturizm alanını halkımızın hizmetine sunacağız” diye konuştu.
Bakan Pakdemirli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle son dönemde yakaladıkları ivmeyi kalıcı hale getirip 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine emin adımlarla yürümeye devam edeceklerini de sözlerine ilave etti.