MEYVECİLİĞİMİZİN BELALISI AKDENİZ MEYVE SİNEĞİ

Akdeniz meyve sineği, Turunçgil bölgelerinin suptropik meyve zararlısı iken, iklim değişikliği nedeniyle, İç Anadolu Bölgesi’ne de yerleşmiş olup; her yıl zararın boyutları giderek artmaya devam etmektedir.

Abone Ol

Basın yayın organlarında, haber bültenlerinde zaman zaman karşılaştığımız haberlerden biri de, ihraç edilen mandalina, portakal ve greyfurtların, karantinaya tabi Akdeniz meyve sineği zararı sebebiyle, geri çevrilmiş olmasıdır. Akdeniz meyve sineği turunçgillere (narenciyeler)  zarar veren suptropik iklim zararlısı iken, iklim de meydana gelen değişim sebebiyle, artık İç Anadolu Bölgesine de yerleşerek, armut, erik, şeftali, ayva, elma, hünnap gibi bazı ılıman iklim meyve türlerinin önemli zararlılarının arasına girmiş durumdadır. 5-6 yıldan beri İç Anadolu Bölgesi’nde Ağustos ortalarından itibaren zarar yapmaya, popülasyon artıkça zararın boyutları da giderek artmaya devam etmektedir.

Niğde’de yaptığım gözlemlere göre, Ağustos ortalarından başlayıp, Eylül-Ekim aylarında hasat olgunluğuna gelen Willams, Güllabi, Güpdüşen, Kaizer Alexsandre, Abete Fetel, Niğde kış armudu, Ankara armudu gibi armut çeşitlerinde; Angelina erik çeşidi, Golden ve Grany Smith vb. elma çeşitlerinde, şeftalilerde ciddi zarar yapmaktadır. Sinek çıkışından önce toplanan yazlık akça, mustabey, coscia gibi armut çeşitlerinde sinek zararı görülmemektedir.


Resim-1 Armut meyvelerinde sinek zararı ( iç kararma, çürüme ve yumuşama)

Akdeniz meyve sineği, polifag bir zararlıdır. Suptropik iklim kuşağında konukçuları mandalina, portakal, greyfurt, kayısı, ayva, şeftali, incir, Trabzon hurması tercih ettiği meyvelerdir. Bunları bulamadığı yerlerde, nar, armut, hünnap gibi tali konukçulara zarar vermektedir.

Tanımı ve Yaşayışı

Erginleri 4,5 -6 mm boyunda genellikle ev sineklerinin 2/3 büyüklüğünde, sarımsı kahverengidir (resim 2).

                  Resim – 2 Akdeniz meyve sineği ergini

Yumurtaları, mekik şeklinde ve beyaz renklidir. Pupa hali koyu kahverengi ve fıçı şeklindedir (resim 3). Larvası beyaz renklidir ve bacaksızdır ( resim 4) .

Resim-3 Akdeniz meyve sineği ergini, pupa ve larvası /  Resim -4  Akdeniz meyve sineği larvaları            

Kışı pupa halinde toprakta veya meyve içinde geçirir. İklim şartlarına göre, yaz başlarında çıkan erginler, beslendikten sonra yumurtalarını meyve üzerine bırakırlar. Yumurtadan çıkan larvalar (kurtlar) meyvelerin etli kısmı ile beslenerek üç dönem geçirir.

Olgunlaşınca kendini toprağa atarak, toprağın 2-3 cm altında pupa olurlar. Larvanın gelişmesi sıcaklığa bağlı olup, 9-18 gün arasındadır. Pupadan ergin çıkışı 10-12 gündür. Yumurtlamanın olması için sıcaklığın 16 C°  üzerinde olması şarttır. Erginin ortalama ömrü 30-50 gündür.

Ege’de yılda 4-5 döl, Akdeniz Bölgesi’nde 7-8 döl verir. 5-6 yıldan beri yerleştiği İç Anadolu’da ise yılda 3-4 döl verdiği tahmin edilmektedir.

Zarar Şekli ve Zararın Ekonomisi

Zarar, larvası tarafından yapılır. Meyvenin etli kısmı ile beslenen larvalar, meyvenin bu kısmında yumuşama ve çöküntüler meydana getirir. Armutlarda ( resim 1 de) görüldüğü gibi meyve içten kararmakta ve çökmektedir. Akdeniz meyve sineği karantinaya tabi bir zararlı olup; vuruklu ve enfekte olmuş meyveler ihracata manidir.

Akdeniz meyve sineğinin vurduğu meyveler iç piyasada da pazar değerini yitirmektedir. Bazı türlerde çürüme ve çökme hızlı olurken, bazı türlerinde ise daha yavaş olmaktadır. Özellikle narenciye meyve ihracatının Türkiye ekonomisine katkısı ne kadar önemli olduğu bilinmektedir. Geçmişte Rus’lara kurdurulan Seydişehir Alüminyum Tesisleri, İskenderun Demir-Çelik Tesisleri gibi dev yatırımların bedellerinin narenciler ile ödendiği unutulmamalıdır. İç Anadolu’ya yerleşen Akdeniz meyve sineğinin zararı popülasyon arttıkça artmaya devam edecek, hem ülke ekonomisini, hem de üreticilerimizin gelirlerini olumsuz etkileyecektir.

Nasıl Önleyeceğiz!

Yapılması gerekenleri kültürel önlemler ve kimyasal mücadele olarak ifade edebiliriz.

Kültürel Önlemler:

-  Turunçgil yetiştirilen bölgelerimizde, kurulan turunçgil bahçelerinde sineğin ana konukçuları olan şeftali, incir, Trabzon hurması, nar gibi türlerle birlikte dikilmemelidir.

-  Dökülen enfekte olmuş (vuruk) meyveler toplanıp derin çukurlara gömülmeli, bahçeden uzaklaştırılmalıdır.

-  Sonbaharda bahçeler sürülerek toprakta kışlaması önlenebilir. Ancak İç Anadolu’da maliyeti dikkate alarak üreticiler sürüm yapmamaktadır.

Kimyasal Mücadele:

Kültürel önemlerin alınması tek başına yeterli olmayabilir. Bu nedenle zararın önlenmesi için kimyasal mücadele gerektirir.

Öncelikle sinek çıkışının tuzakla tespit edilmesi gerekir. Jackson tipi feromon tuzakla veya trimedlure içeren Steiner besi tuzakları asılarak sinek çıkışı takip edilir. Tuzakta bir adet sinek görülse dahi ilaçlamaya başlanır. Tuzakla takibe devam edilir. İlaçlamayı takiben tuzaklarda yine sinek görülürse 7-10 gün ara ile hasada 10 gün kalıncaya kadar ilaçlamaya devam edilir. Günlük sıcaklık 16 C° derecenin altına düştüğünde ilaçlama gerekmez.

İlaçlama da zehirli yem, kısmı dal ilaçlaması yöntemi kullanılır. Hazırlanan cezbedici+insektisit karışımı ağaçların güneyinde büyük bir dala 1-1.5 metrekarelik alan yapraklar iyice ıslanacak şekilde ilaçlanır. Zerrecikler yaprakların üzerinde belirgin şekilde kalmalıdır. Meme genişliği 2-3 mm olmalıdır. Ağaç başına ortalama 150 gr ilaçlı karışım uygulanır. Uygulamada bir sıra ilaçlanır, bir sıra atlanır. İkinci İlaçlama da ilaçlanmayan sıra ilaçlanır. Dikkat edilirse iç kurdu ilaçlaması gibi ağacın tamamı ilaçlanmamaktadır.

İlaçlama da Malathion WP %25 400 gr + 500 ml Enzimatik hidrolize protein ( %85’lik) cezbedici 10 litre suya karışımı dozunda kullanılır.

Sonuç olarak;

Narenciye üreticileri dışında ki meyve üreticilerinin Akdeniz meyve sineği zararlısı ile mücadele bilgileri yetersizdir. Özellikle tuzaklar Tarım İl Müdürlüklerince ÇKS kayıtlarına bakılarak BEDELSİZ olarak üreticilere dağıtılmalı, sinek çıkışları üreticiler öğrenene kadar TEKNİK KİŞİLERCE takip edilmeli, ilaçlama günü İLAN edilmelidir. Üreticilerin toplu olarak ilaçlama yapmaları öğütlenmelidir. Üreticilerin EĞİTİMLERİ sağlanmalıdır.

Gerekli hassasiyet gösterilmediği takdirde zararlı popülasyonu giderek artmaya ve zararın boyutları da giderek büyümeye devam edecektir.

Kaynaklar:

1-Zirai mücadele teknik talimatları. (TKB)

2-Zirai Mücadele (yayçep) 2005 TKB

3-Ruhsatlı tarım ilaçları

4-Ege bölge zirai mücadele rehberi

                                                                                                                

                                                                                                                               FAHRİ HARMANŞAH

                                                                                                                            ZİR. YÜK. MÜHENDİSİ

                                                                                                                      TİGEM Emekli Daire Başkanı

{ "vars": { "account": "G-E7JE8FH3KL" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }