CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, Bay Kemalin Tahtası kampanyası kapsamında tarım ve hayvancılık özel ekonomi bölgeleri, TİGEM varlıklarına sahip çıkma, ücretsiz hayvan dağıtımı gibi projelerini açıkladı. Ayrıca gıda konusunun önemine de vurguladı.
‘Hayvan varlığımızı her yıl yüzde 20 artıracağız’
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bay Kemal'in Tahtası' isimli kampanya videosunun üçüncüsünü sosyal medya hesabında yayınladı. Kılıçdaroğlu, "Sisteme katılmak isteyen ailelere, 10 büyükbaş, 10 küçükbaş gebe hayvan hibe edilecek. 5 yılda 3 milyon 750 bin büyükbaş, 7,5 milyon da küçükbaş üreterek çiftçiye ücretsiz dağıtacağız. Hayvan varlığımızı her yıl yüzde 20 artırarak hayvancılıkta büyük bir atılım gerçekleştireceğiz. Afyon, Konya, Erzurum'da tarım ve hayvancılık özel ekonomi bölgeleri kuracağız. Ayrıca Ordu ve Hatay'da hayvancılık ve tarım ürünleri ihtisas limanı kuracağız" dedi. Kılıçdaroğlu, "Neden gıda konusu bu kadar önemli? Çocuklarımızın beslenme hakkını savunmak için Hacer Foggo ile Et ve Süt Kurumu'na gitmiştik. Çünkü aç çocuklarla endüstriyel devrimi gerçekleştiremezsiniz. Çocuklarımız et yiyecek, sağlıkla büyüyecek. Etimiz, sütümüz ucuz ve bol olacak ’dedi.
‘Azotlu gübrelerde dışa bağımlılık azalacak’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3 gün önce Gaziantep’te katıldığı törende tarım ve hayvancılığa yönelik müjdelerini peş peşe sıraladı. Erdoğan konuşmasında çiftçilere Ziraat Bankası vasıtasıyla 0 faizli hayvancılık kredileri vereceklerini, hayvan ve yem alımlarını da destekleyeceklerinin altını çizdi.
Her haneye en az bir asgari ücret gireceğinin de müjdesini veren Erdoğan, "Sözleşmeli üretim modeliyle aile tipi işletmelerde büyükbaş ve besi hayvancılığını destekleyerek her haneye en az bir asgari ücret garantisi vereceğiz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Sözleşmeli üretim modeliyle aile tipi işletmelerde büyükbaş ve besi hayvancılığını destekleyerek her haneye en az bir asgari ücret garantisi vereceğiz" ifadelerini kullandı.
Tarımsal üretimin en büyük girdisinin üre olduğunu belirten Erdoğan, azotlu gübrelerde dışa bağımlılığı azaltacak önemli bir projeyi devreye alacaklarını açıkladı.
‘Tohum, fide, mazot, ilaç, tarla kirasından vergi almayacağız’
Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ülkede tarımı yeniden ayağa kaldıracağının sözünü verdi. Tarım politikalarını ilk olarak geçtiğimiz yıl paylaşan Muharrem İnce tarımın stratejik bir sektör olduğunu ve bununla birlikte tarıma dayalı sanayi ve agro turizmini destekleyeceklerini ifade etti.
İnce konuşmasının devamında şunları kaydetti: ‘Bütüncül politikaları uygulayacağız. Anayasa’nın 116’ncı maddesini 85 milyona öğreteceğiz. Devlet Planlama Teşkilatını yeniden aktif hale getireceğiz. Tarımda 5 yıllık üretim planlamasını yapacağız. Tıpkı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi. Tüm baraj inşaatlarını bitireceğiz ve tarla içi, arazi içi sulamaları derhal çözeceğiz” diye konuştu.
Çiftçiye alım garantisi vereceklerinin altını çize İnce, tohum, fide, mazot, ilaç, tarla kirasından vergi almayacaklarını belirtti.
‘Türkiye kendi kendine yetebilen ülke statüsüne kavuşmalı’
Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, iktidara gelmesi halinde teşviklerini doğrudan çiftçilere ve köylülere yönelik yapacaklarını açıkladı. Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde köylünün yanında olacağını ifade etti. Çiftçi kökenli bir aileden geldiğini belirten Oğan, mevcut adaylar içerisinde çiftçilik yapan ve hala yapmakta olan tek aday olduğunun altını çizdi.
Sinan Oğan konuşmasının devamında şunları kaydetti: ‘’Ben tarlada doğmuş bir çocuğum. Mevcut cumhurbaşkanları adayları içerisinde çiftçilik yapmış, hala yapan, eken-biçen ve çiftçinin halini bilen tek aday benim. Türkiye’de maalesef ki son dönemlerde o kadar çok betona yatırım yapıldı ki, deprem krizinde de gördük ki tarlaya bina yapılmayacak. Türkiye’de maalesef ki dağ etekleri boş bırakılıyor tarlaya ekip biçmek yerine beton yapılıyor. Biz Zafer Partisi, Ülkem Partisi, Türkiye İttifakı Partisi, Adalet Partisi ve diğer bileşenler ile Ata İttifakı’nı oluşturduk. Ata İttifakı’nın çok sağlam bir tarım politikası var. İşi bilen, işin içerisinde yetişmiş ve yeniden üreten, yeniden Türkiye’nin kendi kendine yetebilecek bir ülke hakine gelmesini sağlayan bir programımız var. Türkiye bir an önce kendi kendine yetebilen ülke statüsüne yeniden kavuşmalıdır. Bunun yolu da beton ekonomisinden ülkeyi çıkarıp üretim ekonomisine geri döndürmek. Rant ekonomisinden çıkarıp çiftçinin, köylünün yanında olmak.’’ açıklamalarında bulundu.