Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, pembe rengi, aroması ve kokusuyla eşsiz özelliğe sahip Osmanlı çileği, Mayıs ve haziran aylarında sabahın erken saatlerinde büyük özenle toplanmaktadır.
Osmanlı padişahlarının yurtdışından gelen üst düzey misafirlerine ikram ettiği bir meyve olarak bilinen çilek, rengi ve aromasıyla kozmetikten gıdaya farklı sektörlerce kullanılmaktadır. Çok çabuk bozulduğu için 15-20 saat içinde de tüketilmesi gerekir.
İstanbul’dan Karadeniz Ereğli'ye getirilen çilek İlk olarak 1920'li yıllarda ekilmeye başlanmıştır. Çilek, mevsim normallerinde, mayıs ayı sonu ile haziran ayı başlarında ilk meyvesini vermeye başlar.
1900’lü yılların başında, Halil Paşa’ya gelen ve kestane toprağında özgün yapısına kavuşan Osmanlı çileği; pembe rengi, orta boy oval görünümü, zengin aroma ve nefis kokusu ile dünyanın eşsiz ve tek çileği olma özelliğine kavuşmuştur.
Osmanlı Çileği, Haziran ayı sonuna doğru meyve vermemeye başlar. Hassas bir yapıya sahip olduğundan hassasiyet gösterilmesi gereken Osmanlı Çileği, üreticileri tarafından sabahın erken saatlerinde zedelenmeden toplanır.
Osmanlı Çileğinin Faydaları
Çilek, bağışıklığı güçlendirir, besin değeri yüksek bir meyvedir.
Akneye (sivilcelere) iyi gelir.
Sinirleri kuvvetlendirip, bağırsak kurtlarını döker ve ateş düşürür.
Kansere yakalanma ve kanserden ölme riskini azalttırİdrar söktürücüdür.
Romatizma ve gut hastalığı yangılarını azaltıcı etkileri vardı.
Cilt için harika bir "güzellik sütü" elde edilir.
Haber: Ali Suzi Doğan
İşte Osmanlı Çileğinin Faydaları!
Bunlar da ilginizi çekebilir