Şeker- İş Sendikası’nın ev sahipliğini yaptığı Covid-19 Pandemi sürecinin çalışma hayatına etkileri, iş yerlerinde alınması gereken tedbirler ile İş Yaşam Dengesi Oluşturulması, İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürünün yaygınlaştırılması ve İlk Yardım Eğitim Semineri bugün Antalya'da başladı. 14 Kasım'da son bulacak organizasyona pek çok sendika temsilcileri katılım sağladı.
Şeker- iş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök yaptığı konuşmada; "Covit-19 kapsamında çalışma hayatımızda ve iş yaşamımızdaki değişikliklere değindi. Mesafeli, maskeli çalışma şekillerinin değişikliğini görüyoruz... Değişime hazır olmak mecburiyetindeyiz. Yeni önlemler almak kendimizi geliştirmek çalışma hayatında ki değişikliklerle teknolojik çözüm üretmeye ihtiyacımız var ."dedi.
Bir sivil toplum örgütünün vazifesi işini en iyi bilmesi gerekiyor. Şeker- İş sendikası olarak biz bunu ispat ettik diyen Başkan Gök konuşmasında şunları kaydetti...
Bildiğimiz gibi yaşadığımız Pandemi, 2020 yılı başı itibariyle alışkın olduğumuz dünya düzenine benzeri görülmemiş değişiklikler getirmiştir. Bu dönemde çalışma hayatımız neslimizin gördüğü en sıra dışı çalışma düzeniyle karşılaşmıştır. Öncelikli olarak, okulların kapanması, uçuşların durdurulması, kalabalıklar halinde toplanmaya son verilmesi gibi “işyerlerinin kapatılması” da fiziksel mesafe sağlayan önlemler içerisinde yerini almıştır.
Kısmi süreli veya tam süreli olarak uzaktan çalışan kişi sayısı yıllar içinde giderek artsa da, küresel salgın, işverenler tarafından uzaktan çalışma uygulamalarının benimsenmesini kesinlikle hızlandırmıştır.
Ülkemiz iş yasalarının klasik koruma araçlarının dışında, yeni kavram ve kurallar üretme konusunda yetersizliği bilinmektedir. Nitekim bu durum, Sendikamız çalışmalarının her zaman üzerinde durduğu bir konudur. İşte salgın döneminde de sorunun kaynağına inme gerekliliği, bu sarsıcı tecrübeyle gözler önüne serilmiştir.
Sosyal teması azaltmak uğruna uzaktan çalışmanın, pandemi sonrası da yaygın bir çalışma metodu olacağı aşikârdır. Ancak çalışma süresi kavramını ortadan kaldıran bu durum, çalışanlar aleyhine olan bir gelişmedir. Çalışma süresinin ve iş-yaşam ayrımının ortadan kalktığı bir çalışma ilişkisi kurulması tehlikesi kuvvetle muhtemeldir.
Bu noktada tabi, pandemi sürecinin ortaya çıkardığı diğer birçok olumsuz sonucun giderilmesi ihtiyacı da bulunmaktadır. Çalışma hayatımızın temel sorunlarına çözüm arayışı içerisinde bu ihtiyacın resmin tümü görülerek giderilmesi, geç kalınan yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesi en isabetli yaklaşım olacaktır.
Yeni önlemler ve çalışma düzeni çerçevesinde çalışanların mağduriyetlerinin giderilebilmesi için çalışılmalı, istihdamın korunabilmesi için geleceğe yönelik izlenebilecek adımlara dair farkındalık yaratılmalıdır.
Diğer yandan, iş kazaları ve yasal düzenlemelerin yetersizliği konusunu ele alacak olursak, bu durum işverenin kusur ve ihmalinden kaynaklanacağı gibi, işçi kusur ve ihmalinden de kaynaklanabilmektedir. Ancak şu bir gerçektir ki, iş kazasının sorumlusu kim olursa olsun, hem işçinin kendisi, hem de ailesi bakımından çok ağır sonuçlara yol açmaktadır. Bu sebeple de iş kazalarının önlenmesi için tüm taraflar üzerine düşen sorumluluğu eksiksiz yerine getirmelidir.
Keza işyerlerinde risklerin önlenerek güvenli bir çalışma ortamının tesis edilmesi, aynı zamanda da üretimin devamlılığının sağlanması için iş sağlığı ve güvenliği kilit bir öneme sahiptir. Bununla yakın ilişkisi bulunan ilk yardım kültürünün yaygınlaştırılması da kritik bir sorumluluk alanıdır.
Tüm bu konuların farkındalığına hizmet edecek proje ile, Sendikamızın örgütlü olduğu şeker fabrikaları ve gıda işyerleri çalışanlarının pandemi süresince çalışma hayatında karşılaştıkları sorunlara yönelik bilinçlendirilmeleri amaçlanmıştır. İşgücüne katılımın artırılması, iş sağlığı ve güvenliği ile ilk yardım eğitimleri sağlanarak, çalışma istikrarı ve iş yaşam dengesi oluşturulmasına katkı verilecektir.
Bu bakış açısıyla eğitim programımıza katkı sunacak tüm hoca ve uzmanlarımıza teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Şeker-İş Ailesi olarak hep birlikte yürüteceğimiz çalışmalarla sürdürülebilir bir çalışma hayatı zeminine ulaşacağımıza yürekten inanıyorum.