TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali EROĞLU Dünya Antimikrobiyal Farkındalık Haftası için açıklama yaptı. “Etkili antibiyotikler geliştirilemez ise 2050 yılında yaklaşık 10 milyon insanın ölecek” diyen Başkan Eroğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
“18-24 Kasım Dünya Antimikrobiyal Farkındalık Haftası Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) ortak düzenledikleri etkinliklerle tüm dünyada kutlanmaktadır. Hafta etkinlikleri çerçevesinde, halk sağlığını ve hayvan sağlığını tehdit eden antimikrobiyal dirençlilik farkındalığını arttırmak ve antimikrobiyallere dirençli enfeksiyonun yayılmasını önlemek için toplumun teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.
2021 yılının teması,” Farkındalığı yay, direnmeyi durdur.” Olarak tespit edilmiştir.
Bu tema ile Tek Sağlık paydaşları, politika yapıcılar, sağlık hizmeti verenler, genel halk gibi konunun tüm muhatapları Antimikrobiyal Direnç (AMR) Farkındalık şampiyonları olmaya çağırılıyor.
Antimikrobiyaller, antibiyotikler, antiviraller, antifungaller ve antiparaziterler dahil insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde enfeksiyonları önlemek ve tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır.
Antimikrobiyal Direnç (AMR), bakteriler, virüsler, mantarlar ve parazitler zamanla değiştiğinde ve artık ilaçlara yanıt vermediğinde, enfeksiyonları tedavi etmeyi zorlaştırarak ve hastalığın yayılma, ağır hastalık ve ölüm riskini artırdığında ortaya çıkar. İlaç direncinin bir sonucu olarak, antibiyotikler ve diğer antimikrobiyal ilaçlar etkisizleşerek enfeksiyonların tedavisi giderek daha zor veya imkânsız hale gelir.
Antimikrobiyal direncin ortaya çıkışında ve yayılmasında; antimikrobiyallerin yanlış ve aşırı kullanımı, insanlar ve hayvanlar için temiz suya, sanitasyona ve hijyene yeterince erişimin olmaması, enfeksiyon ve hastalık önleme ve kontrolde zayıf uygulamalar, kaliteli, uygun fiyatlı ilaçlara, aşılara ve teşhise yetersiz erişim, bilgi eksikliği ve mevzuatların yeterince uygulanmaması etkili olmaktadır.
Antimikrobiyal dirence yol açan yeni direnç mekanizmaları edinen ilaca dirençli patojenlerin ortaya çıkması ve yayılması yaygın enfeksiyonları tedavi etme yeteneğini tehdit etmeye devam ettiğinden Antimikrobiyal direnç küresel bir endişe kaynağı haline gelmiş olup, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük 10 küresel halk sağlığı tehdidinden biri olarak ilan edilmiştir.
Etkili antimikrobiyaller olmadan, modern tıbbın enfeksiyonları tedavi etmedeki başarısı yüksek risk altında olacaktır. İlaç direnci yayıldıkça, enfeksiyonların tedavisi daha zor hale geldikçe, antibiyotikler giderek daha etkisiz hale gelecek ve ölen kişilerin sayısı hızla artacaktır.
Antibiyotiklere dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar nedeniyle her yıl Avrupa’da 30 bin kişiden fazla, dünya çapında ise yaklaşık 700 bin kişinin hayatını kaybettiği, Antimikrobiyal direnç gelişimi önlenemez ve etkili antibiyotikler geliştirilemez ise 2050 yılında yaklaşık 10 milyon insanın öleceği rapor edilmektedir.
Antibiyotiklere direnç ile ilgili toplum bilincinin oluşturulması gerekir. Bu amaçla toplumun ve bu konuyla ilgileneceklerin uzman kişiler tarafından bilgilendirilmesi önemlidir. Enfeksiyonların kontrolü antibiyotik direncini frenleyen çok önemli bir unsurdur. Antibiyotik kullanma ihtiyacının azaltılması bakımından gerek insan ve gerekse hayvan sağlığı alanında sistematik koruyucu uygulamaların geliştirilmesi gerekmektedir.
Korunma Tedaviden Daha Etkili ve Daha Ekonomiktir, gerçeğinden yola çıkarak tüm Dünyada olduğu gibi veteriner hekimlik hizmetlerinin, temel sağlık hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeği kabul edilerek küresel halk sağlığını tehdit eden zoonotik hastalıkların kontrolünde, antibiyotik direnci ile mücadelede ve gıda güvenliğinin sağlanmasında disiplinler arası bir yaklaşım olan Tek Sağlık kavramı ile ilgili somut girişimlerde bulunulmalıdır.
Bu amaçla, beşeri hekimler, veteriner hekimler ve diğer sağlık personelinin bir arada çalışmasını sağlayacak ve oluşumun kurumsal alt yapısını da içeren bir Tek Sağlık Yasası çıkarılmalıdır. Bu doğrultuda, ilgili tüm meslek gruplarını bünyesinde barındıran ve COVID-19 benzeri zoonotik hastalıkların kontrolü ve eradikasyonu olmak üzere, halk sağlığı ve hayvan sağlığı konusunda çalışmalar yapacak ve stratejiler oluşturacak, ülkesel ve küresel olayları izleyerek değerlendirecek, erken uyarı, erken teşhis ve erken reaksiyon ile hızla gerekli tedbirleri alacak, Dünyada örnekleri olan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) benzeri ülkemizde de doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı Hastalık Kontrol ve İzleme Merkezi (HAKİM) kurulmalıdır.
Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığında Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü, sağlık Bakanlığında Veteriner Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü kurulmalıdır.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak ülkemizde veteriner hekimliğin standartlarının yükseltilmesi, hayvancılığımızın ve hayvansal gıda üretiminin ileri seviyelere taşınması, gıda güvenliğinin sağlanmasının arzusu ve gayreti içerisindeyiz. Antimikrobiyal direnci önemli buluyor, her geçen gün Dünyanın
gündeminde daha fazla yer alarak, insan ve hayvan sağlığı açısından giderek büyüyen küresel bir tehdit olduğunu görüyoruz.
Antimikrobiyal Farkındalık Haftası’nın tüm canlılar için daha sağlıklı günlerin yaşanmasına vesile olmasını temenni ediyorum.