ERDEM NOYAN
Bu sütunlarda bu ilk yazım. Sevgili kardeşim Gazeteci ve bu sütunların sahibi Muhammet Oluklu, ‘’ abi bizde yazar mısın? ‘’ diye teklif yapınca hiç düşünmeden kabul ettim. Çünkü 35 yıllık meslek hayatımda hep ilkeli bir Gazeteci olarak çalıştım, kimsenin yandaşı olmadım, ısmarlama haber hiç yazmadım hep meslek ilkelerimize sadık kalmaya çalıştım, iş de bu sütunların sahibi arkadaşımda bu ilkelere bağlı bir gazeteci olduğu için buradayım.
Evet sevgili okuyucular, bu günden başlayarak haftanın belli günlerinde sizlere Ekonomiden, Siyasete, Tarım’ dan, Sağlık sorunlarına yani her alanda, yeni kulis haberlerini vermeye çalışacağım. Yaklaştığımız 2023 seçimleri çok şeylere gebe bir seçim, siyaseten tartışmalar, atışmalar, bir birlerini suçlamalar ve daha neler neler göreceğiz. Tabi ki önümüzdeki seçimlerin hiçbir şaibeye yer vermeden yapılması tek dileğimiz. Ancak ortadaki tablo bu seçimlerin huzur içinde geçeceği gibi umutları maalesef içimizde beslemiyor.
XXX
Bu yazım, üzülerek belirteyim ki çok ağır bir maden kazasına denk geldi, o nedenle bu yazımı sadece Amasra Maden kazasına ayırıyorum. Meslek hayatım boyunca zaman zaman talihiz maden kazalarına denk geldim, hepsi de maalesef ihmallerden kaynaklı ölümlü kazalarıydı, son maden kazasıda ilk tespitlere göre böyle. Kesin olmamakla beraber, tedavi altındakiler hariç şu an itibariyle 41 maden Şehit’ imiz var, yani 41 ocağa ateş düştü.
Ne için, bir tutam maaş için, Dünya’nın en ağır işlerini yapan emekçi kardeşlerimiz, bu insanlara ne yapsanız yapın azdır, aldığımız bilgilere göre çoğu asgari ücretle çalışmaktadır, diğer bir değişle makamlarında rahat rahat oturarak 4-5 maaş alan kamu görevlileri yerine esas bunlara 4-5 maaş vermek lazım.
Düşünün bir kere yerin 300-400 metre altında, yani hayatının sonunda gireceği toprak altına bu genç yaşlarda giriyorlar ve canlı canlı, kimin için ülkemiz için, sanayiini ayakta tutmak için, kimin için evlerimizde bizlerin ısınması için, iş de bu nedenle bu yer altı mahkumlarına ne verirseniz verin, ne kadar maaş verirseniz verin haklarıdır.
Sevgili okuyucular şimdi göreceksiniz, gene öncekilerde olduğu gibi birkaç gün ağlanıp sızlanılacak, ‘’ biz o ailelerin yanında olacağız, ne gerekirse yapacağız ‘’ nutukları atılacak, sonra emin olun gene unutulup gidilecek, bu şehitlerin yakınları gene küçük birer teselliler ile kaderleri ile baş başına kalacaklar. Hep beraber göreceğiz. Ancak şu hiç bitmeyecek, gene maden şehitlerinin yakınları mahkeme kapılarında sürünecekler, kocalarının, oğullarının, kardeşlerinin kanları yerde kalmasın diye.
Sevgili okuyucular kim ister onların yerinde olmayı, evlerine düşen ateşin içinde olmayı, eminim ki kimse şu an onların yerinde olmayı, onların çektiği acıları çekmeyi istemez, evlatsız kalan analar, kocasız kalan genç kadınlar ve babasız kalan öksüz çocuklar kim bilir şu an ne kadar büyük acılar içindeler.
İş de bir daha bu acıların çekilmemesi için yetkililer başlarını iki ellerinin arasına alıp iyice düşünmelidirler, yeter artık deyip, dünya’da maden kazalarının olmaması için hangi teknolojiler kullanılıyor, hangi tedbirler alınıyor o teknolojiyi o tedbirleri getirip bizim yürekli, cesaretli maden kahramanlarına sunmak gerekir. Yoksa bizler daha çok ülkemizin gizli kalmış köşelerindeki maden ocaklarında acı haberleri duymaya devam ederiz. Benden söylemesi taktir sizlerin.
Evet bu günkü ilk yazım maalesef acılarla dolu son maden kazasına ayırdım, bu konuda daha çok şeyler söylemek isterdim ama bu sütundaki yerim bu kadar, inşallah bundan sonraki yazılarımda Ankara’nın siyasi kulis haberlerini, ülkemizin içinde bulunduğu tarım sorunları, Eğitim sorunları velhasıl her alanda canlı haberleri kulisleri bulacaksınız. Hoş çakalın.